AB'den İsrail'e Şok Talep: Gasp Ticareti İncelemesi!
Dünya

AB'den İsrail'e Şok Talep: Gasp Ticareti İncelemesi!


19 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 19 June 2025

Avrupa Birliği (AB) üyesi 9 ülke, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında gerçekleştirdiği gasp faaliyetleriyle bağlantılı ticareti mercek altına alınmasını talep etti. Belçika, Finlandiya, İrlanda, Lüksemburg, Polonya, Portekiz, Slovenya, İspanya ve İsveç, AB Komisyonu'na başvurarak bu ticaretin uluslararası hukuka uygunluğunun incelenmesini istedi. Bu talep, İsrail'in Filistin politikaları ve işgal altındaki topraklardaki faaliyetleri konusundaki artan uluslararası baskının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Gasp Faaliyetleri ve Ticaret İlişkisi

İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında yürüttüğü yerleşim politikaları ve bu bölgelerdeki ticari faaliyetleri uzun süredir uluslararası toplumun eleştirisine maruz kalıyor. Söz konusu 9 ülke, bu faaliyetlerin uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve AB'nin bu duruma sessiz kalmaması gerektiğini savunuyor. Talep edilen incelemenin, bu ticaretin ne kadarının uluslararası hukuka uygunsuz olduğunu ortaya çıkarması ve AB'nin bu konudaki gelecekteki politikalarına yön vermesi bekleniyor.

Bu bağlamda, incelenmesi istenen konular şunları içeriyor:

  • İşgal altındaki topraklarda üretilen ürünlerin AB pazarına girişi
  • Bu ürünlerin etiketlenmesi ve tüketici hakları
  • İsrail yerleşimlerinin ekonomik faaliyetlerinin uluslararası hukuka uygunluğu

AB'nin bu inceleme sonucunda nasıl bir tavır takınacağı merakla bekleniyor. Bazı uzmanlar, AB'nin İsrail'e karşı daha sert bir tutum sergileyebileceğini ve ticari yaptırımlar uygulayabileceğini öne sürüyor.

Uluslararası Hukuk ve İsrail'in İşgal Politikaları

İsrail'in Filistin topraklarındaki işgal politikaları, uluslararası hukuk açısından tartışmalı bir konu olmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'in yerleşim faaliyetlerini uluslararası hukuka aykırı buluyor ve bu faaliyetlerin durdurulması çağrısında bulunuyor. Ancak İsrail, bu çağrılara rağmen yerleşim faaliyetlerine devam ediyor. Bu durum, uluslararası toplumla İsrail arasındaki gerginliğin artmasına neden oluyor.

Uluslararası hukukta, işgal altındaki topraklarda yerleşim birimleri inşa etmek ve bu bölgelerde ekonomik faaliyetlerde bulunmak yasak kabul ediliyor. Bu tür faaliyetler, işgal altındaki halkın haklarını ihlal ettiği ve bölgedeki demografik yapıyı değiştirdiği için uluslararası hukuka aykırı olarak değerlendiriliyor.

AB'den gelen bu talep, İsrail-Filistin meselesinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. İnceleme sonucunda ortaya çıkacak bulgular, AB'nin İsrail'e yönelik politikalarını önemli ölçüde etkileyebilir ve bölgedeki dengeleri değiştirebilir. Uluslararası toplumun bu konudaki baskısının artması, İsrail'i işgal politikalarını gözden geçirmeye zorlayabilir.