Gazze İçin Avrupa Ayakta! On Binler Yürüdü, İtalya Kilitlendi
Dünya

Gazze İçin Avrupa Ayakta! On Binler Yürüdü, İtalya Kilitlendi


05 October 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 05 October 2025

İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırıları, Avrupa'da büyük bir öfke ve dayanışma dalgası yarattı. On binlerce insan, çeşitli Avrupa başkentlerinde sokaklara çıkarak Gazze'ye destek gösterilerinde bulundu ve İsrail'i protesto etti. İtalya'da ise durum daha da ciddi bir boyut kazandı; yaklaşık 2 milyon kişi genel greve giderek Gazze'ye yönelik saldırılara tepki gösterdi.

Avrupa'da Gazze Dayanışma Gösterileri

Avrupa'nın birçok şehrinde düzenlenen gösterilerde, Filistin bayrakları ve "Özgür Filistin" sloganları yükseldi. Göstericiler, İsrail'in Gazze'deki sivil halka yönelik saldırılarını kınayarak, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Özellikle İngiltere, Fransa, Almanya ve İspanya gibi ülkelerde büyük katılımlı protestolar düzenlendi. Gösterilerde, Filistin halkıyla dayanışma mesajları verilirken, İsrail'e uygulanan ambargoların artırılması ve uluslararası baskının yoğunlaştırılması talep edildi.

Bu protestolar, sadece Filistin yanlısı grupların değil, aynı zamanda insan hakları savunucuları, öğrenci örgütleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da desteğini aldı. Göstericiler, Gazze'deki insani krize dikkat çekerek, bölgeye acil yardım ulaştırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve savaş suçları işlediğini iddia eden pankartlar ve sloganlar da dikkat çekti.

İtalya'da 2 Milyon Kişilik Grev Şoku

İtalya'da yaşanan genel grev ise, Avrupa'daki tepkilerin en somut ve etkili örneği oldu. Yaklaşık 2 milyon işçinin katıldığı grev, ülkenin birçok sektöründe hayatı durma noktasına getirdi. Ulaşım, sanayi, eğitim ve sağlık gibi alanlarda çalışan işçiler, Gazze'ye yönelik saldırıları protesto etmek ve Filistin halkıyla dayanışma göstermek amacıyla iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

Grev organizatörleri, yaptıkları açıklamalarda, İsrail'in Gazze'deki orantısız güç kullanımını kınadıklarını ve Filistin halkının yanında olduklarını belirtti. Ayrıca, İtalyan hükümetini İsrail'e silah satışını durdurmaya ve Filistin'e yönelik insani yardımları artırmaya çağırdılar. Grevin, İtalya ekonomisi üzerinde önemli bir etkisi olması beklenirken, hükümetin bu çağrılara ne yanıt vereceği merak konusu.

Orta Doğu'nun Kalbi: Filistin ve İsrail Arasındaki Çatışmanın Tarihsel Kökenleri

Filistin-İsrail çatışması, Orta Doğu'nun en karmaşık ve uzun süren sorunlarından biridir. Temelleri, 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan bu çatışma, toprak, din, milliyetçilik ve siyasi çıkarlar gibi çeşitli faktörlerin etkisi altında şekillenmiştir. Bölgedeki dengeleri sürekli olarak değiştiren bu çatışma, uluslararası toplumun da sürekli gündeminde yer almaktadır. İşte bu karmaşık sorunun bazı temel kilometre taşları:

  • Osmanlı İmparatorluğu Dönemi: 19. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla birlikte, Filistin topraklarına yönelik Yahudi göçü artmaya başladı. Siyonizm hareketinin etkisiyle, Yahudiler, tarihi yurtları olarak kabul ettikleri bu topraklarda bir devlet kurma idealini benimsemişlerdi.
  • İngiliz Mandası Dönemi: I. Dünya Savaşı'nın ardından, Filistin, İngiliz Mandası altına girdi. Bu dönemde, Yahudi göçü daha da hızlandı ve bölgedeki demografik yapı değişmeye başladı. Bu durum, Araplar ve Yahudiler arasında gerginliğe yol açtı ve çatışmaların fitilini ateşledi.
  • 1948 Arap-İsrail Savaşı: İngiliz Mandası'nın sona ermesiyle birlikte, 1948'de İsrail Devleti ilan edildi. Bu ilan, bölgedeki Arap ülkeleriyle İsrail arasında savaşa neden oldu. Savaşın sonucunda, İsrail topraklarını genişletti ve birçok Filistinli mülteci durumuna düştü.
  • Günümüze Kadar Devam Eden Çatışmalar: 1967 Altı Gün Savaşı, 1973 Yom Kippur Savaşı ve Filistin intifadaları gibi olaylar, Filistin-İsrail çatışmasının farklı aşamalarını oluşturdu. Günümüzde de devam eden çatışmalar, bölgedeki istikrarı tehdit etmekte ve uluslararası toplumun arabuluculuk çabalarıyla çözülmeye çalışılmaktadır.

Avrupa'daki bu tepkiler, Gazze'deki durumun vahametini ve uluslararası kamuoyunun duyarlılığını göstermesi açısından önemli bir işaret. İsrail-Filistin çatışmasının çözümü için diplomatik çabaların artırılması ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması, uluslararası toplumun öncelikli hedefleri arasında yer almalıdır.