Ekonomik zorluklar, gençlerin hem üniversite yıllarını hem de mezuniyet sonrası dönemlerini zorlu bir geçim mücadelesine dönüştürmeye devam ediyor. Eğitimdeki enflasyon ve artan hayat pahalılığı, son yıllarda gençlerin üzerindeki maddi yükü önemli ölçüde artırmış durumda. Yapılan araştırmalar, neredeyse her 10 mezundan 8'inin ailesiyle birlikte yaşadığını gösteriyor. Bu durum, gençlerin bağımsızlıklarını kazanma ve kendi ayakları üzerinde durma süreçlerini olumsuz etkiliyor.

Aile Evinde Yaşama Oranı Neden Artıyor?

Youthall tarafından hazırlanan 2025 Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması'na göre, 2024 yılında ailesiyle yaşayan öğrencilerin oranı %40,5 iken, bu oran 2025'te %44,2'ye yükseldi. Mezunlar arasında ise bu oran çok daha yüksek seviyelerde seyrediyor. Mezunların %76,7'si hala aile evinde yaşamaya devam ediyor. Bu durumun temel nedenleri arasında:

• Yüksek kira fiyatları
• Artan fatura giderleri
• Düşük başlangıç maaşları
• Eğitim masraflarının artması

gösterilebilir. Gençler, bu ekonomik koşullar altında kendi başlarına bir ev tutmakta veya geçimlerini sağlamakta zorlanıyorlar.

Gençlerin Bütçesi Ne Durumda?

Araştırmaya katılan gençlerin büyük bir bölümü, haftalık ortalama 1.000 TL, aylık ise 4.000 TL gibi bir bütçeyle eğitim ve yaşam masraflarını karşılamaya çalışıyor. Bu bütçe, özellikle büyük şehirlerde yaşayan gençler için oldukça yetersiz kalıyor. Gençler, bu kısıtlı bütçeyle barınma, ulaşım, beslenme, eğitim materyalleri ve sosyal aktiviteler gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar. Bu durum, gençlerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmayıp, geleceklerine dair umutlarını da azaltıyor.

Gençlerin yaşadığı bu ekonomik sıkıntılar, sadece bireysel yaşamlarını değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik gelişimi de olumsuz etkileyebilir. Gençlerin potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri ve topluma katkıda bulunabilmeleri için, ekonomik olarak desteklenmeleri ve fırsat eşitliğinin sağlanması büyük önem taşıyor.