Suriye'nin kuzeyindeki Halep kentinde yaşanan son gelişmeler, bölgedeki tansiyonu yeniden yükseltti. Terör örgütü PKK/YPG'nin Suriye'deki uzantısı olan SDG ile Suriye güvenlik güçleri arasında yaşanan şiddetli çatışmalar, akıllara "Yeni bir iç savaş mı başlıyor?" sorusunu getirdi. Taraflar arasında sağlanan ateşkesin kalıcı olup olmayacağı ise merak konusu.

Halep'te Neler Oluyor?

6 Ekim'de başlayan çatışmalarda SDG'nin, Halep'in Eşrefiyye ve Şeyh Maksut mahallelerinde Suriye güvenlik güçlerini hedef aldığı belirtiliyor. Bölgeden gelen bilgilere göre, SDG havan saldırılarıyla Halep kent merkezi Bustan el Kasr'da yer alan sebze hali ve Rahman Camii çevresini vurdu. Bu saldırılarda çok sayıda sivilin de hedef alındığı kaydedildi. Çatışmaların Halep çevresini etkisi altına almasıyla birlikte, bölgedeki sivillerin göç etmeye başladığı gözlendi.

Ateşkes Umut Mu, Yoksa Sadece Bir Duraklama Mı?

Yaşanan çatışmaların ardından terör örgütü PKK'nın Suriye'deki yapılanması SDG ile Suriye hükümeti arasında bir görüşme yapıldı. Görüşmenin ardından ülkenin kuzeyinde "kapsamlı" bir ateşkes anlaşması imzalandığı bildirildi. Ancak ateşkesin ne kadar süreceği ve kalıcı olup olmayacağı konusunda belirsizlik sürüyor. Bölgedeki gerginliğin, yeni bir iç savaşın fitilini ateşleme tehlikesi olduğu da belirtiliyor.

Suriye'nin Geleceği Ne Olacak?

Suriye'deki durum oldukça karmaşık ve kırılgan bir yapıya sahip. Farklı aktörlerin çıkarları ve hedefleri, bölgedeki istikrarı zorlaştırıyor. Halep'teki ateşkesin kalıcı olması, Suriye'nin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Ancak ateşkesin sürdürülebilirliği, tüm tarafların yapıcı bir diyalog içerisinde olması ve uzlaşmaya istekli olmasına bağlı. Aksi takdirde, Suriye'de yeni bir iç savaşın başlaması kaçınılmaz olabilir.

Suriye'deki durumun vahametini anlamak için, ülkenin içinde bulunduğu genel tabloya bakmakta fayda var. Suriye, uzun yıllardır iç savaşın pençesinde kıvranıyor. Savaş, milyonlarca insanın yerinden olmasına, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve ülkenin altyapısının büyük ölçüde tahrip olmasına neden oldu. Savaşın yarattığı travma, Suriye toplumunun her kesiminde derin izler bıraktı.

• Suriye'de yaşanan insani kriz, dünyanın en büyük insani krizlerinden biri olarak kabul ediliyor.
• Ülkedeki milyonlarca insan, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
• Savaşın çocuklar üzerindeki etkisi ise daha da yıkıcı.

Suriye'deki sorunun çözümü için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Bölgedeki aktörlerin de yapıcı bir diyalog içerisinde olması ve uzlaşmaya istekli olması şart. Aksi takdirde, Suriye'de barışın sağlanması ve ülkenin yeniden inşası mümkün olmayacaktır.