Merkez Bankası'nın (MB) Kurban Bayramı sonrası attığı adım, piyasalarda büyük yankı uyandırdı. 17 Haziran'da gerçekleştirilen 100 milyar TL'lik haftalık repo ihalesi, likidite sıkışıklığına çözüm arayışı olarak değerlendirilirken, bazı uzmanlar bu hamlenin faiz indirimi için bir hazırlık olabileceği yorumunu yaptı. Ancak, İsrail'in İran'a yönelik saldırıları, piyasalardaki bu iyimser havayı bir anda dağıttı ve belirsizliği artırdı.

Repo İhalesi Faiz İndiriminin Habercisi Mi?

Piyasa uzmanları, Merkez Bankası'nın repo ihalesiyle piyasaya sağladığı likiditenin, fonlama maliyetlerini düşürebileceğine dikkat çekiyor. Yaklaşık 500 milyar TL civarında seyreden likidite açığı göz önüne alındığında, bu tür adımların devam etmesi halinde fonlama faizinin yüzde 46'ya kadar gerileyebileceği öngörülüyor. Bu durum, faiz indirimi beklentilerini güçlendirerek yatırımcıların risk iştahını artırabilir.

• Repo ihalesi ile piyasaya likidite sağlandı.
• Fonlama faizinde düşüş beklentisi arttı.
• Yatırımcıların risk iştahı yükselebilir.

İsrail-İran Gerilimi Piyasaları Nasıl Etkileyecek?

Ancak, piyasalardaki bu olumlu hava, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla sekteye uğradı. Jeopolitik risklerin artması, yatırımcıları tedirgin ederken, güvenli liman arayışını da beraberinde getirdi. Bu durum, Türk Lirası üzerindeki baskıyı artırabilir ve faiz indirimi beklentilerini erteleyebilir. Savaş ihtimali, küresel ekonomiyi de olumsuz etkileyerek resesyon endişelerini yeniden gündeme getirebilir.

Jeopolitik risklerin artmasıyla piyasalarda belirsizlik hakim olurken, Merkez Bankası'nın önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyeceği merak konusu. Faiz indirimine devam mı edecek, yoksa jeopolitik riskleri göz önünde bulundurarak daha temkinli mi davranacak? Bu soruların cevabı, piyasaların yönünü belirleyecek.

Merkez Bankası'nın Zorlu Kararı

Merkez Bankası, bir yandan enflasyonla mücadele ederken, diğer yandan da ekonomik büyümeyi desteklemek zorunda. Faiz indirimleri, ekonomik aktiviteyi canlandırabilirken, enflasyonu da tetikleyebilir. Jeopolitik risklerin arttığı bu dönemde, Merkez Bankası'nın alacağı kararlar, Türkiye ekonomisi için hayati önem taşıyor. Enflasyonla mücadele ve ekonomik büyüme arasındaki dengeyi korumak, Merkez Bankası'nın önündeki en büyük zorluklardan biri olacak.

Sonuç olarak, Merkez Bankası'nın repo ihalesiyle piyasaya likidite sağlaması, faiz indirimi beklentilerini artırsa da İsrail-İran gerilimi bu beklentileri belirsizliğe sürüklüyor. Önümüzdeki dönemde jeopolitik gelişmeler ve Merkez Bankası'nın alacağı kararlar, piyasaların seyrini belirleyecek. Yatırımcıların bu süreçte dikkatli olması ve risklerini iyi yönetmesi gerekiyor.