Diyarbakır'da yaşanan ve tüm Türkiye'yi derinden etkileyen Narin Güran cinayetinde yeni gelişmeler yaşanıyor. Küçük Narin'in katil zanlısı olarak yargılanan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan annesi Yüksel Güran'ın cezaevindeki yaşamı merak konusu olmuştu. İşte Yüksel Güran'ın cezaevindeki son hali ve cinayete dair detaylar...

Narin Güran Cinayeti: Türkiye'yi Sarsan Vahşet

21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran, günlerce süren arama çalışmalarının ardından ne yazık ki ölü bulunmuştu. Küçük Narin'in cansız bedeni, kaybolduktan 20 gün sonra Eğertutmaz Deresi'nde, dere yatağına gömülmüş bir çuval içerisinde bulunmuştu. Bu acı olay, tüm Türkiye'yi yasa boğmuş ve büyük bir infiale yol açmıştı.

Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında, Narin Güran'ın annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve amcası Salim Güran gözaltına alınmıştı. Yapılan yargılamalar sonucunda, anne Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve amcası Salim Güran, Narin Güran'ı kasten öldürmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yüksel Güran Cezaevinde Ne Yaşıyor?

Müebbet hapis cezasına çarptırılan Yüksel Güran'ın cezaevindeki yaşamı merak konusu oldu. Cezaevinde diğer mahkumlarla ilişkileri, psikolojik durumu ve günlük yaşantısı hakkında çeşitli iddialar ortaya atılıyor.

Cezaevi kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Yüksel Güran'ın cezaevinde oldukça içine kapanık bir yaşam sürdüğü belirtiliyor. Diğer mahkumlarla pek iletişim kurmadığı, sürekli olarak kendi köşesinde oturduğu ve olay gününü düşündüğü ifade ediliyor. Psikolojik destek aldığı da gelen bilgiler arasında.

Cinayetin detayları ve Yüksel Güran'ın cezaevindeki yaşamı hakkında daha fazla bilgi edinmek için takipte kalın.

Cinayet Davasının Ardından

Narin Güran cinayeti, Türkiye'de çocuklara yönelik şiddet konusunu bir kez daha gündeme getirmiş ve toplumda büyük bir infial yaratmıştı. Cinayetin ardından birçok sivil toplum kuruluşu ve vatandaş, çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi için daha etkili önlemler alınması çağrısında bulunmuştu. Bu vahim olay, benzer acıların yaşanmaması için toplum olarak daha duyarlı ve bilinçli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.