Hindistan ve Pakistan arasında uzun süredir devam eden gerilim, son olarak Sindoor Harekatı ile yeni bir boyut kazandı. Hindistan'ın 7 Mayıs gecesi Pakistan'a düzenlediği hava saldırısının ardından Pakistan'dan misilleme geldiği iddiaları ortalığı karıştırdı. Peki, gerçekte neler oluyor? İki ülke arasındaki bu tırmanış nereye varacak?
Sindoor Harekatı Nedir?
Hindistan'ın 22 Nisan'da Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde meydana gelen ve 26 kişinin öldüğü terör saldırısının ardından, Yeni Delhi yönetimi 6 Mayıs'ta Pakistan topraklarına ve Azad Keşmir bölgesine füze saldırıları düzenledi. Bu saldırılar, Hindistan tarafından "terör yapılanmalarına" karşı gerçekleştirilen bir operasyon olarak nitelendirildi ve "Sindoor Harekatı" olarak adlandırıldı.
Hindistan ordusu, saldırılarda "terör yapılanması" olarak nitelediği 9 hedefi vurduğunu açıkladı. Ancak Pakistan, bu saldırılarda cami ve sivil altyapıların hedef alındığını ve 26 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu durum, iki ülke arasındaki gerilimi daha da tırmandırdı.
Pakistan'dan Misilleme İddiaları
Hindistan'ın saldırılarının ardından Pakistan'dan misilleme gecikmedi. Keşmir bölgesinde topçu ateşi başlatan Pakistan ordusunun, sınırın bazı bölgelerinde Hindistan topraklarına girdiği iddia edildi. En çarpıcı iddia ise Pakistan'ın Hindistan'a ait savaş uçaklarını düşürdüğü yönünde. Bu iddialar henüz doğrulanmamış olsa da, bölgedeki tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.
Pakistan'ın misillemesiyle ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, Pakistan ordusunun sözcüsü yaptığı açıklamada, "Ülkemizin toprak bütünlüğünü korumak için her türlü önlemi alacağız" dedi. Bu açıklama, Pakistan'ın misilleme yapmaya hazır olduğu şeklinde yorumlandı.
Gerilim Nereye Gidiyor?
Hindistan ve Pakistan arasındaki bu gerilim, bölgedeki istikrarı ciddi şekilde tehdit ediyor. İki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, durumun vahametini daha da artırıyor. Uluslararası toplum, iki ülkeye de itidal çağrısında bulunurken, olası bir çatışmanın önüne geçmek için diplomatik girişimler başlatılıyor.
Bu gelişmelerin ardından bölgedeki durumun nasıl seyredeceği merak konusu. Tarafların sağduyulu davranmaması halinde, bölgede daha büyük bir çatışmanın yaşanması kaçınılmaz olabilir. Uluslararası toplumun arabuluculuk çabaları, bu noktada büyük önem taşıyor.
