19 Nisan 2025 Cumartesi

Türkiye ve Yunanistan Harita Krizi! Meis Adası Gerilimi Tırmanıyor

Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilim, Deniz Mekânsal Planlama (DMP) haritalarının yayımlanmasıyla yeni bir boyut kazandı. Her iki ülke de Ege Denizi'ndeki yetki alanlarını belirleyen haritalar yayınlayarak, özellikle Meis Adası konusundaki anlaşmazlığı yeniden gündeme getirdi. Bu durum, bölgedeki tansiyonu yükseltirken, diplomatik çözüm arayışlarını da zorlaştırıyor.

Deniz Mekânsal Planlama Haritaları Neden Önemli?

Deniz Mekânsal Planlama (DMP), deniz alanlarının kullanımını düzenleyen ve farklı sektörlerin (balıkçılık, enerji, turizm vb.) faaliyetlerini koordine etmeyi amaçlayan bir süreçtir. Bu planlar, deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını sağlamak, çevreyi korumak ve ekonomik kalkınmayı desteklemek için kritik öneme sahiptir. Ancak, deniz sınırlarının ve yetki alanlarının tartışmalı olduğu bölgelerde, DMP haritaları siyasi gerilimlere neden olabilir.

Türkiye ve Yunanistan arasındaki DMP haritaları da tam olarak bu noktada bir anlaşmazlık yaratıyor. Özellikle Meis Adası'nın konumu ve çevresindeki deniz yetki alanları, iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden sorunlardan biridir. Yunanistan, Meis Adası'nın kendi kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesini (MEB) belirlemede önemli bir rolü olduğunu savunurken, Türkiye bu görüşe karşı çıkıyor ve adanın Türkiye kıyılarına yakınlığına dikkat çekiyor.

  • Yunanistan'ın Tutumu: Yunanistan, kendi DMP haritasında Meis Adası'nın MEB sınırlarını belirlemede etkili olduğunu göstererek, adanın etrafındaki geniş bir deniz alanında hak iddia ediyor.
  • Türkiye'nin Tutumu: Türkiye ise, Meis Adası'nın coğrafi konumunu ve uluslararası hukuku gerekçe göstererek, adanın MEB oluşturamayacağını savunuyor ve kendi DMP haritasında bu durumu vurguluyor.

Meis Adası Anlaşmazlığı Nedir?

Meis Adası, Türkiye kıyılarına sadece 2 km uzaklıkta bulunan küçük bir Yunan adasıdır. Ancak, Yunanistan bu adanın kendi kıta sahanlığı ve MEB'ini belirlemede tam yetkiye sahip olduğunu iddia ediyor. Bu durum, Türkiye'nin Ege Denizi'ndeki deniz yetki alanlarını önemli ölçüde kısıtlayabileceği için Ankara tarafından kabul edilemez olarak görülüyor. Türkiye, Meis Adası'nın bu kadar küçük ve Türkiye anakarasına yakın olmasına rağmen, Yunanistan'ın bu adaya dayanarak geniş deniz alanlarında hak iddia etmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunuyor.

Bu anlaşmazlık, iki ülke arasındaki ilişkileri sık sık gerginleştiriyor ve Ege Denizi'ndeki askeri hareketliliği artırabiliyor. Her iki taraf da sorunun diyalog yoluyla çözülmesini istediğini belirtse de, farklı yaklaşımlar ve karşılıklı suçlamalar müzakereleri zorlaştırıyor.

Harita Krizi Sonrası Beklentiler

Türkiye ve Yunanistan arasındaki harita krizi, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, diplomatik çözüm arayışlarını da ön plana çıkarıyor. Her iki ülkenin de sağduyulu davranarak, diyalog kanallarını açık tutması ve provokatif eylemlerden kaçınması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu krizin daha da derinleşmesi ve istenmeyen sonuçlara yol açması kaçınılmaz olabilir.

Uluslararası toplumun da bu konuda yapıcı bir rol oynaması ve iki ülkeyi müzakere masasına oturtmak için çaba göstermesi gerekiyor. Ege Denizi'ndeki sorunların çözümü, sadece Türkiye ve Yunanistan'ın değil, tüm bölgenin istikrarı için hayati öneme sahip.

İlgili Haberler