ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in, Los Angeles'a Ulusal Muhafızlar ve Deniz Piyadelerini gönderme kararı büyük tartışmalara yol açtı. Hegseth, bu kararın "Anayasaya uygun ve yasal" olduğunu savunurken, kararın arkasındaki sebepler ve olası sonuçları merak konusu oldu.

Hegseth'in Savunması: Görev Anayasal Sınırlar İçinde

Bakan Hegseth, bakanlığının 2026 bütçesiyle ilgili Senato'da düzenlenen oturumda soruları yanıtladı. Rhode Island Demokrat Senatörü Jack Reed, eyalet yetkililerine danışılmadan Los Angeles'a gönderilen 4 bin Ulusal Muhafız ile 700 Deniz Piyadesinin Amerikan vatandaşlarını gözaltı ve tutuklama konusunda yetkilenip yetkilendirilmediğini sordu. Hegseth, şu yanıtı verdi:

“Senatör, Los Angeles'taki Ulusal Muhafız ve Deniz Piyadelerine verdiğimiz her yetki, ABD başkanının yetkisi altındadır, yasal ve anayasaldır. Savunma görevlilerine ve tesislerin korunmasına yardımcı oluyorlar.”

Senatör Reed’in askerlerin “ölümcül” olacak şekilde eğitildiğini hatırlatması üzerine de Hegseth, “Evet, eğitimleri ölümcül ancak Los Angeles'taki görev bununla ilgili değil. Ulusal Muhafızlar ve Deniz Piyadelerinin ICE ajanları ve sokaklarda işlerini yapmaya çalışan kolluk kuvvetleri adına kanun ve düzeni sağlamakla ilgili.” ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, kararın anayasallığı ve yasallığı konusundaki tartışmaları daha da alevlendirdi.

Anayasa Tartışması: Asker mi, Polis mi?

Senatör Reed, Hegseth'in açıklamalarına karşı çıkarak, "ABD Anayasasına göre hukuk ve düzenin sağlanması sivil işlev gereği kolluk kuvvetlerinin görevidir, ABD ordusunun değil." şeklinde konuştu. Bu durum, ülke içinde askeri güçlerin kullanılması konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getirdi.

Los Angeles'ta yaşanan ICE karşıtı protestolar sırasında çok sayıda kişi gözaltına alınmış, zaman zaman güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşanmıştı. Bu olaylar üzerine ABD Başkanı Donald Trump, Ulusal Muhafızları görevlendirdiğini açıklamış ve bölgedeki olaylardan dolayı Demokrat yöneticileri suçlamıştı.

ABD Savunma Bakanlığı, Trump’ın talimatıyla 4 bin Ulusal Muhafız askerini bölgede görevlendirmek üzere harekete geçirirken Bakan Hegseth, "artan tehditler nedeniyle" yaklaşık 700 Deniz Piyadesinin de düzeni sağlamak amacıyla Los Angeles'a konuşlandırılacağını açıklamıştı. Bu gelişmeler, merkezi hükümetin eyalet işlerine müdahalesi olarak yorumlanmıştı.

Kararın Olası Sonuçları ve Etkileri

ABD Savunma Bakanı Hegseth'in Los Angeles'a asker gönderme kararı, hem hukuki hem de siyasi açıdan derin tartışmalara yol açtı. Bu kararın, federal hükümet ile eyalet yönetimleri arasındaki ilişkileri daha da gerginleştirebileceği, hukuk devleti ilkesi ve sivil özgürlükler konusundaki endişeleri artırabileceği öngörülüyor. Ayrıca, bu türden askeri müdahalelerin, toplumda kutuplaşmayı derinleştirebileceği ve protesto hareketlerini radikalleştirebileceği de unutulmamalıdır.

Sonuç olarak, Los Angeles'a asker gönderilmesi kararı, sadece yerel bir olay olmaktan öte, ABD'nin iç siyaseti ve anayasal düzeni açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.