Adana'da yaşanan korkunç olayda, Mehmet Ali N. isimli şahıs, boşandığı eşi Neriman Onur'u yaya alt geçidinde vahşice katletti. Cinayetin ardından ortaya çıkan detaylar ise kan dondurdu. Şüphelinin, çocuklarına "Size anne acısı yaşatacağım" dediği öğrenildi.

Cinayet Anı ve Sonrası Yaşananlar

Olay, Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi'nde meydana geldi. Kumar bağımlısı olduğu iddia edilen Mehmet Ali N., 2 yıl önce ayrı yaşamaya başladığı ve 6 ay önce resmen boşandığı eşi Neriman Onur'u uzun süredir tehdit ediyordu. Hatta oğulları C.N. ve Y.N.'ye de "Sizlere anne acısı yaşatacağım" diyerek korku salıyordu.

Neriman Onur'un umreye gitmeden önce de ölüm içerikli mesajlar aldığı belirtildi. Umreden döndükten sonra ise tehditler daha da arttı. Bu nedenle Onur'a işe gidip gelirken büyük oğlu C.N. eşlik etmeye başladı. Ancak ne yazık ki, bu önlem de acı olayın önüne geçemedi. Olay sırasında oğlunun da yanında olduğu ve olaydan sonra babasını döverek hastanelik ettiği öğrenildi.

Boşanma davaları ve sonrasında yaşananlar, maalesef bu tür trajik olayların zeminini hazırlayabiliyor. Uzmanlar, bu tür durumlarda profesyonel destek almanın ve şiddet eğilimi olan kişilerin tedavi görmesinin önemine dikkat çekiyor. Aile içi şiddetin önlenmesi için toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi ve gerekli mekanizmaların oluşturulması gerekiyor.

Umut ve Çözüm Arayışları

Bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için neler yapılabilir? İşte bazı öneriler:

• Eğitim: Toplumun her kesiminde şiddetin kabul edilemez olduğuna dair bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.
• Destek Mekanizmaları: Şiddet mağdurları için kolay erişilebilir destek hatları ve sığınma evleri oluşturulmalı.
• Yasal Düzenlemeler: Kadınları ve çocukları şiddetten koruyacak daha etkin yasal düzenlemeler yapılmalı.
• Rehabilitasyon: Şiddet uygulayan kişilerin rehabilitasyonu için programlar geliştirilmeli.

Sonuç

Adana'da yaşanan bu acı olay, bir kez daha kadına yönelik şiddetin ne kadar büyük bir sorun olduğunu gözler önüne serdi. Neriman Onur'un hayatını kaybetmesi, ailesi ve sevenleri için tarifsiz bir acı kaynağı oldu. Umarız bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve toplum olarak şiddete karşı daha duyarlı oluruz. Bu tür vakaların önlenmesi için hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Yetkililerin ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile daha güvenli bir toplum inşa etmek mümkün.