Aile Hekimine Şok Kesinti! Parayla Terbiye Mi Başladı?
Gündem

Aile Hekimine Şok Kesinti! Parayla Terbiye Mi Başladı?


14 June 20255 dk okuma17 görüntülenmeSon güncelleme: 04 July 2025

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikler sonrası aile hekimleri ve hemşirelerin maaşlarında yaşanan kesintilere sert tepki gösterdi. Doğruyol, bu uygulamanın "parayla terbiye" anlamına geldiğini savunarak, sağlık çalışanları üzerindeki baskıyı artırdığını belirtti.

Aile Hekimlerine Yapılan Kesintiler Neden Tepki Çekiyor?

Ahmet Doğruyol, yaptığı açıklamada, yürürlüğe giren yeni yönetmelikle birlikte aile hekimlerinin maaşlarında %12-13 oranında kesintiler yapıldığını vurguladı. Bu kesintilerin gerekçesi olarak, vatandaşların altı ayda bir aile hekimine gitmemesi gösteriliyor. Doğruyol, bu durumu şu sözlerle eleştirdi:

''Yürürlüğe giren Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğiyle birlikte aile hekimlerimizin maaşlarında haziran ayı itibarıyla yüzde 12-13 oranında kesintiler yapıldı. Aile hekimlerine her altı ayda bir gitmesi gereken vatandaşlarımızın gitmemesinden dolayı yapıldı. Vatandaşlar bu konuda zaten bilgi sahibi değiller. Sağlıklı olan vatandaş ihtiyacı yoksa neden aile hekimine gitsin? Okula gitmeyen öğrenciden dolayı öğretmenin maaş kesiliyor mu? Kesilmiyor. Camiye gitmeyen cemaatten dolayı imamın maaş kesiliyor mu? Kesilmiyor. Böyle bir kesintinin yapılması zaten çok saçma bir durum.''

Doğruyol, bu kesintilerin maaş zammı ayında yapılmasının daha da absürt olduğunu ve hekimler ile hemşireler için büyük bir kayıp anlamına geldiğini ifade etti.

Aile Hekimlerinin İş Yükü Artarken Maaşları Neden Kesiliyor?

Doğruyol, aile hekimliği sisteminde çalışan hekim ve hemşirelerin iş yükünün her geçen gün arttığına dikkat çekti. Vital bulguların girilmesi gibi ek sorumlulukların getirilmesiyle birlikte, zaten yoğun olan hekimlerin iş yükünün daha da arttığını belirtti. Mevcut durumda 3 bin 500 nüfusa bakan bir aile hekiminin, bu ek verileri sisteme girmesinin mümkün olmadığını savundu. İdeal bir hizmet için hekim başına düşen nüfusun 2 bin civarında olması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, izinli meslektaşlarının yerine de bakmak zorunda kalan hekimlerin, 7 bin nüfusa hizmet vermek zorunda kaldığını ve bu durumda istenen verimliliğin sağlanmasının imkansız olduğunu dile getirdi.

  • İş yükü artışı
  • Maaşlarda kesinti
  • Verimlilik düşüşü

"Parayla Terbiye Dönemi Başladı" İddiası

Ahmet Doğruyol, maaş kesintilerinin sağlık çalışanları üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanıldığını ve bu durumun "parayla terbiye" anlamına geldiğini iddia etti. Doğruyol, "Aile hekimliğinde maalesef parayla terbiye dönemi başlamıştır. Hekim ve hemşire arkadaşlarımıza şunu yaparsanız para veririz, bunu yapmazsanız paranız keseriz şeklinde parayla terbiye dönemiyle bu işler devam etmektedir." şeklinde konuştu.

Bu uygulamanın, aile hekimliğinde özgürce tedavi yapma imkanını kısıtladığını ve sağlık hizmetleri sunumunda para ile deontolojinin yer değiştirdiğini savundu. Ayrıca, kesilen paranın hangi kalemde ve ne için kesildiğinin bordrolarda belirtilmemesinin de şeffaflık ilkesine aykırı olduğunu ifade etti.

Doğruyol, sözlerini şöyle tamamladı:

''Hastaya hizmet vermenin karşılığı para olamaz. Parayla terbiye olamaz. Aile hekimlerimizin ya da hemşire arkadaşlarımızın aldığı dersler arasında iktisat dersleri okutulmuyor. Aile hekim ve hemşire arkadaşlarımız ay sonu itibarıyla ne kadar maaş alacaklarını bilememekte ve emin olun her ay ellerinde kağıt kalemle ne kadar maaş alacaklarını hesaplarını yapmaktalar. Son zamanlarda aile hekimliğinde çalışan hekim ve hemşirelerimizden istenen yapılması gereken iş ve işlemler adeta hekim ve hemşirelerimizin zulmetmektedir. Aile hekimliğinde parayla terbiye olmaz. Aile hekimliği sisteminde çalışan arkadaşlarımızın mutlaka rahat bir şekilde görevlerini yapabilmeleri gerekmektedir.''

Sonuç olarak, Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol'un açıklamaları, aile hekimliği sisteminde yaşanan sorunları ve sağlık çalışanlarının yaşadığı mağduriyetleri gözler önüne seriyor. Maaş kesintileri, artan iş yükü ve "parayla terbiye" iddiaları, sistemin yeniden gözden geçirilmesi ve sağlık çalışanlarının haklarının korunması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu durum, hem sağlık çalışanlarının motivasyonunu düşürmekte hem de hasta hizmet kalitesini olumsuz etkileme potansiyeli taşımaktadır.