AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, TBMM'de Özgür Özel'e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Akbaşoğlu, Özel'in sözlerine ünlü şair Tahir Efendi'nin dizeleriyle yanıt vererek dikkatleri üzerine çekti. Siyasi arenada tansiyonu yükselten bu atışma, gündeme bomba gibi düştü.

Akbaşoğlu'ndan Sert Sözler

Akbaşoğlu, Meclis'te yaptığı konuşmada, "Değerli milletvekillerimiz, bir dakikalık konuşmalarda kendi görüş ve düşüncelerini sarahaten açıklamış ve hakaret edenlere hakaretlerini iade etmişlerdir. Dolayısıyla, burada dikkat edilmesi gereken bu çirkin ve rezil dili kullanmamak noktasında önceliği kendilerinin mutlaka gözetmeleri gerektiğidir" ifadelerini kullandı. Akbaşoğlu'nun bu sözleri, CHP sıralarından tepkiyle karşılandı.

Şiirle Cevap Verdi

Akbaşoğlu, Özgür Özel'in sözlerine Tahir Efendi'nin dizeleriyle yanıt vererek adeta siyasi bir tokat attı. Akbaşoğlu, şu dizeleri okudu:

Bu dizelerle Akbaşoğlu, Özel'in sözlerinin kendisine iade edildiğini ve asıl muhatabının Özel olduğunu vurguladı. Akbaşoğlu ayrıca, "Özgür Özel'in söylemiş olduğu ifadeleri, kendi sıfatlarını itiraf olarak arkadaşlarımız kendisine iade etmiştir. Dolayısıyla, sözün sahibine, ilk söyleyene değil de ona cevap verenlere buradan cevap vermeye çalışmak usul ve yönteme aykırılıktır," dedi.

"Önce Kendi Genel Başkanınızın Dilini Düzeltin"

Akbaşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önce kendi Genel Başkanınızın dilini düzeltin, kendi hakaretlerini geri almasını sağlayın, ondan sonra onu iade eden bizim arkadaşlarımıza söz söyleme hakkını belki elde edebilirsiniz. Dolayısıyla, burada, arkadaşlarımız bütün milletimiz tarafından telin edilen bu yaklaşımı sözün sahibine iade etmekle doğru bir iş yapmışlardır."

Bu sert açıklamaların ardından Akbaşoğlu, Özgür Özel'in Avrupa temaslarına da değinerek eleştirilerini sürdürdü. Siyasi kulislerde bu atışmanın yankıları devam ederken, gelecekteki gelişmeler merakla bekleniyor.

Siyasi arenada sıkça rastlanan bu tür polemikler, aslında demokrasinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ancak, üslubun ve kullanılan dilin seviyesi, tartışmanın kalitesini doğrudan etkileyebilir. Akbaşoğlu'nun şiirle yanıt vermesi, olaya farklı bir boyut kazandırırken, siyasi mesajların iletilmesinde edebiyatın gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Bu olay, Türk siyasetinde üslup ve dilin önemini bir kez daha vurgularken, siyasetçilerin kullandığı kelimelerin ve ifadelerin ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Siyasi arenadaki bu tür atışmaların, seçmenlerin tercihlerini ve siyasi iklimi nasıl etkileyeceği ise zamanla görülecek.