Aliyev'den İslamofobi'ye Sert Çağrı: Saldırılar Artık Yeter!
Gündem

Aliyev'den İslamofobi'ye Sert Çağrı: Saldırılar Artık Yeter!


26 May 20255 dk okuma19 görüntülenmeSon güncelleme: 11 July 2025

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü'de düzenlenen 3. İslamofobi ile Mücadele Konferansı'na gönderdiği mesajda, İslamofobi'ye karşı küresel bir mücadele çağrısında bulundu. Aliyev, İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, uluslararası toplumu bu konuda daha duyarlı olmaya davet etti.

İslamofobi Küresel Bir Tehdit Haline Geldi

Aliyev, mesajında İslamofobi'nin son dönemde küresel düzlemde daha belirgin ve sistematik bir nitelik kazanmaya başladığını belirtti. Bu olumsuz eğilimin sadece belirli bir ülkede değil, dünyanın birçok yerinde gözlemlendiğini ifade etti. İslam'a karşı düşmanlık, Müslümanlara karşı nefret ve hoşgörüsüzlüğün giderek yaygınlaştığını ve keskinleştiğini vurguladı.

Aliyev, İslamofobi'nin farklı biçimlerde ortaya çıktığını belirterek, bu tür adaletsiz ve ön yargılı yaklaşımların Müslümanların topluma entegre olmalarını ve kendilerini eşit bireyler olarak hissetmelerini engellediğini söyledi. Bazı Batı ülkelerinde İslamofobi'nin resmi politikaya dönüştüğüne dikkati çekti.

Aliyev şu ifadelere yer verdi: "Bir zamanlar köle ticaretiyle uğraşan, işgalcilik ve sömürgecilik politikaları izleyen, soykırımlar işleyen, bugün ise kendilerini insan haklarının savunucusu demokratik ülkeler olarak gösteren bazı ülkelerde İslamofobi, bir tür devlet politikasına dönüşmüştür. Bu ülkelerde laik değerleri savunma adı altında Müslümanların haklarını ve inanç özgürlüklerini kısıtlayan yasalar çıkarılmakta, eğitim alma, konut edinme, istihdam gibi temel haklar ihlal edilmektedir."

İslam'a Yönelik Saldırılar Kabul Edilemez

Aliyev, İslam'a yönelik hakaret içerikli eylemlerin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, Hazreti Muhammed'e yönelik hakaret girişimleri, kutsal Kur'an-ı Kerim'in yakılması, camilere ve ibadet yerlerine saldırılar, Müslüman mezarlıklarının tahrip edilmesi gibi olayların giderek arttığını belirtti. "İfade özgürlüğü adı altında İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırılar kabul edilemez." dedi.

Aliyev, İslamofobi'nin bazı ülkelerde teşvik edildiğini, radikal akımlar ve aşırı sağ partilerin bu algıyı beslediğini, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi gibi kurumların da çifte standartlı yaklaşımlarla İslam karşıtı eğilimlere zemin hazırladığını ifade etti. Medyanın da bu süreçte olumsuz rol oynadığına dikkati çekti.

Aliyev, bazı medya kuruluşlarının terörizm ve aşırıcılık gibi kavramları kasıtlı olarak İslam'la ilişkilendirip ön yargılı algı oluşturduğunu ve İslam'a yönelik tehdit söylemini beslediğini kaydetti. Azerbaycan'ın da İslamofobi'den etkilenen ülkelerden olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Aliyev, Karabağ'ın 30 yıllık işgali süresince Hocalı'da soykırım ve etnik temizlik yaşandığını, bir milyondan fazla kişinin mülteci konumuna düştüğünü bildirdi.

İslamofobi ile Mücadelede Dayanışma Çağrısı

Aliyev, mesajında İslam'ın barış, dayanışma ve merhamet dini olduğunu vurgulayarak, İslam'a karşı yürütülen karalama kampanyalarına rağmen İslam'ın yüksek ahlaki değerleri, adaleti ve iyiliği temsil eden, milyarlarca insan için manevi bir dayanak ve rehber olmaya devam eden bir din olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Aliyev, İslam dünyasına şu çağrıda bulundu: "Mevcut küresel tehditler, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu yeni sınamalar ve zorluklar, ayrıca İslamofobi eğilimlerinin artması ve dinimizi karalama girişimleri, Müslüman ülkeler arasında dayanışmanın ve birliğin güçlendirilmesini, karşılıklı desteğin gösterilmesini son derece gerekli kılmaktadır. Bütün Müslüman dünyasını rahatsız eden İslamofobi ile mücadele etmek için tek cepheden hareket etmek, bu adaletsizlik ve zararlı eğilimlere karşı birlikte sesimizi yükseltmek gerekmektedir."

Aliyev'in bu sert mesajı, İslam dünyasında yankı uyandırırken, İslamofobi ile mücadelede uluslararası işbirliğinin önemini bir kez daha vurguladı. İslamofobi'ye karşı ortak bir duruş sergilemek, bu olumsuz eğilimin önüne geçmek için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.