Ani Katedrali Cami mi Oluyor? Fethin Hedefinde Dini Mekanlar!
Gündem

Ani Katedrali Cami mi Oluyor? Fethin Hedefinde Dini Mekanlar!


15 July 20255 dk okuma25 görüntülenmeSon güncelleme: 23 August 2025

Dini mekanlar, tarih boyunca fetihlerin önemli hedeflerinden biri olmuştur. Galip gelen taraf, egemenliğini pekiştirmek amacıyla dini mekanları ya yıkmış ya da kendi inancına uygun hale getirmiştir. Bu durum, özellikle Hristiyan ve İslam imparatorlukları arasındaki çatışmalarda sıkça görülmüştür. Günümüzde de bu zihniyetin devam ettiğine dair işaretler bulunmaktadır. Peki, Ani Katedrali'nin camiye dönüştürülmesi ne anlama geliyor? Bu durum, Türkiye'deki fetih zihniyetinin bir yansıması mı?

Dini Mekanların Anlamı ve Fetihlerdeki Rolü

Dini mekanlar, sadece bir bina veya ibadethane değildir. Aynı zamanda toplumun sosyal ve kültürel yapısını yansıtan, inananlar için manevi bir sığınak olan mekanlardır. Bu mekanların mimarisi ve onlara atfedilen değerler, sadece inancı değil, aynı zamanda iktidarların egemenliğini de simgeler. Fetihlerde dini mekanların hedef alınması, fethedilen toplumun dini üzerindeki hakimiyeti kurmanın ve o toplum üzerinde egemenlik sağlamanın etkili bir yoludur.

Amin Maalouf'un dediği gibi, "herkes kendi tanrısına, diğerlerinin dualarını susturması için yakarıyordu." İktidarlar, Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi dinleri egemenliğin birer manivelası olarak kullanınca, kilise ve cami gibi dini mekanlar da egemenliğin çatışmalı mekansal araçları haline gelmiştir. Galip tarafın egemenlik inşasında, dini mekanların dönüştürülmesi bu nedenle büyük önem taşır.

Türkiye'de Fetih Zihniyeti ve Dini Mekanların Dönüşümü

Osmanlı İmparatorluğu'nda, fethedilen bölgelerdeki kiliselerin camiye çevrilmesi sıkça görülen bir uygulamaydı. İstanbul'daki Ayasofya, bunun en büyük örneğidir. Cumhuriyet döneminde de bu zihniyetin devam ettiği, cemaatsiz bırakılmış dini mekanların camiye çevrildiği görülmektedir. Bu durum, sadece Müslümanlık saikiyle değil, aynı zamanda Türkleştirme politikasıyla da ilişkilidir.

Bütün mesele, hafızayı silmekten, coğrafyayı yeniden tanımlamaktan ve Türk-İslamcı bir tarih inşa etmekten ibarettir. Ani Katedrali'nin camiye çevrilmesi de bu bağlamda değerlendirilmelidir. Ani, Kars'ın güneydoğusunda yer alan ve UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunan tarihi bir şehirdir. Burada bulunan Ani Katedrali, Ermeni mimarisinin önemli bir örneğidir. Katedralin restorasyon çalışmalarının ardından camiye çevrileceği haberleri, büyük tepkilere neden olmuştur.

Ani Katedrali'nin Camiye Çevrilmesi: Uygarlık Tarihine Saygısızlık mı?

Eğer bir yerde camiye ihtiyaç varsa, cemaati olmayan bir kilisenin camiye çevrilmesi en azından o yapının korunması açısından ‘iyi’ de olur. Ancak Ani örneğinde durum farklıdır. Bölgede camiye ihtiyaç yoktur ve katedral, özgün mimarisiyle arkeolojik bir değere sahiptir. Böyle bir yapının olduğu şekliyle korunması, uygarlık tarihine saygının bir gereğidir. Ancak, ülkemizde nedensiz camiye çevrilen nice kiliseler bulunmaktadır. Bu durum, sadece iktidarların ideolojik ve siyasi egemenliklerini tahkim etmelerinden ibaret değildir. Aynı zamanda, bunu besleyen büyük bir kin ve düşmanlık kanalı da bulunmaktadır.

  • Kültürel Mirasın Korunması: Ani Katedrali gibi tarihi yapıların korunması, gelecek nesillere aktarılması gereken önemli bir sorumluluktur.
  • Hoşgörü ve Saygı: Farklı inançlara ait mekanlara saygı göstermek, toplumda hoşgörü ve birlik duygusunu güçlendirir.
  • Turizm Potansiyeli: Tarihi ve kültürel zenginliklerin korunması, turizm potansiyelini artırır ve bölge ekonomisine katkı sağlar.

Sonuç olarak, Ani Katedrali'nin camiye çevrilmesi, tarihi ve kültürel değerlere saygısızlık olarak değerlendirilebilir. Bu durum, Türkiye'deki fetih zihniyetinin ve ötekileştirme politikalarının bir yansımasıdır. Umuyoruz ki, yetkililer bu kararlarını gözden geçirir ve uygarlık tarihine saygı göstererek, Ani Katedrali'ni olduğu şekliyle korurlar.