İstanbul'un gözbebeği Ayasofya, teknolojiyle buluşuyor! Yüzyıllardır ayakta duran bu tarihi yapı, artık yapay zeka destekli sistemlerle korunuyor. Peki, bu sistemler Ayasofya'nın hangi özelliklerini koruyor ve ziyaretçilere ne gibi kolaylıklar sağlıyor? Detaylar haberimizde...

Ayasofya'nın Tarihi Yolculuğu

Ayasofya, İstanbul'un fethinden sonra camiye dönüştürülmüş, 1934'te ise Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilmişti. 86 yıl sonra, 10 Temmuz 2020'de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle tekrar cami olarak ibadete açıldı. Bu uzun ve çeşitli tarihi boyunca Ayasofya, hem bir ibadethane hem de bir kültür mirası olarak önemini korudu.

• İlk Yapılışı: 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa edildi.
• Camiye Dönüşümü: 1453'te İstanbul'un fethiyle camiye çevrildi.
• Müze Dönemi: 1934'te müzeye dönüştürülerek farklı inançlardan ve kültürlerden insanları ağırladı.
• Yeniden Cami: 2020'de tekrar cami olarak ibadete açıldı.

Yapay Zeka ile Koruma Kalkanı

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, tarihi dokunun korunması ve güvenliğin sağlanması amacıyla çeşitli önlemler alınıyor. Bu önlemlerin en dikkat çekeni ise yapay zeka teknolojilerinin kullanımı. Yapay zeka destekli sistemler sayesinde, caminin içindeki ve dışındaki hareketler sürekli olarak izleniyor, olası riskler önceden tespit edilerek müdahale edilebiliyor. Bu sayede, hem tarihi eserlerin zarar görmesi engelleniyor hem de ziyaretçilerin güvenliği sağlanıyor.

Bu sistemler sayesinde:

• Hırsızlık ve vandalizm gibi olaylara karşı erken uyarı sağlanıyor.
• Yangın ve doğal afetler gibi acil durumlara karşı hızlı müdahale imkanı doğuyor.
• Ziyaretçi yoğunluğu takip edilerek, kalabalığın yönetimi kolaylaşıyor.

Ayrıca, yapay zeka destekli uygulamalar sayesinde, yerli ve yabancı turistlerin Ayasofya ziyaretleri daha da kolaylaşıyor. Örneğin, akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla caminin tarihi ve mimarisi hakkında bilgi edinmek, sanal turlara katılmak ve ziyaret saatlerini öğrenmek mümkün hale geliyor.

Geleceğe Miras

Ayasofya'nın yapay zeka ile korunması, tarihi ve kültürel mirasın teknolojiyle nasıl daha iyi korunabileceğine dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Bu uygulama sayesinde, Ayasofya'nın gelecek nesillere aktarılması ve dünya mirası olarak değerini koruması hedefleniyor. Teknoloji ve tarihin bu eşsiz buluşması, diğer tarihi yapılar için de ilham kaynağı olabilir.