İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) sahipsiz hayvanlarla ilgili Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun iptal istemini reddetmesini sert bir dille eleştirdi. Savunucular, kararın can dostlara yönelik şiddeti ve ölümü meşrulaştırdığını savundu.
AYM Kararına Sert Tepki
Alsancak ÖSYM binası önünde toplanan Yaşam Hakkı Savunucuları adına basın açıklamasını okuyan Şafak Yağmur Karadaş, kararın hukuksuz bir uygulamayı onayladığını belirterek şunları söyledi:
"Görüşmeler sonucunda AYM, yasanın iptalini reddederek bu hukuksuz uygulamayı onaylamış ve sokakta ya da barınakta yaşayan can dostlarımıza yönelik şiddeti ve ölümü meşrulaştırmıştır. Anayasa Mahkemesi, bugün yaşamı değil ölümü tercih etmiştir."
Karadaş, bu yasanın sadece hayvanları değil, birlikte yaşam kültürünü de hedef aldığını vurgulayarak, "Algı operasyonları, yalan haberler ve nefret diliyle yıllardır hayatı paylaştığımız köpekler toplumun düşmanı ilan edilmiştir. Bilimsel, etik ve toplumsal temellerden yoksun olan bu yasa, kamusal huzuru değil çatışmayı körüklemiştir" dedi.
Karadaş, Anayasa'nın 2. maddesiyle güvence altına alınan hukuk devleti ilkelerinin bu kararla hiçe sayıldığını savunarak, AYM'nin bağımsızlığını yitirmiş bir yargı organı haline geldiğini ve iktidarın politikalarını hukuki kılıfa sokmakla yetindiğini iddia etti.
"Şiddeti Meşrulaştırıyor" İddiası
Karadaş, 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren, sokakta yaşayan hayvanların barınaklara kapatılmasını ve öldürülmesini öngören 7527 sayılı yasanın iptalinin reddedilmesinin ardından yaşanan olaylara dikkat çekti:
- Polatlı’da dirgenle yavru köpeği öldüren kişi “Devlet öldürmek için yasa çıkardı” diyerek cesaret bulmuş.
- Bağlıca’da bir doktor 26 yavru köpeği sahiplenme bahanesiyle alıp katletmiştir.
Bu olayların istisna olmadığını, yasanın doğrudan bir sonucu olduğunu savunan Karadaş, yasanın kamu yararı taşımadığını, aksine şiddeti sıradanlaştırdığını ve toplumsal vicdanı yaraladığını belirtti.
Mücadele Çağrısı
Karadaş, yasaya karşı mücadele edeceklerini vurgulayarak, "Buradan bir kez daha iktidarı ve yerel yönetimleri uyarıyoruz; Sokaktaki patili dostlarımızı toplama, hapsetme ve katletme planlarınızdan vazgeçin. Hiçbir hayvanı bu kanlı düzene teslim etmeyeceğiz. Biz yaşamdan ve yaşatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Hayvan hakları savunucuları, kararın ardından mücadelelerine devam edeceklerini ve hiçbir hayvanı toplama kamplarına ya da ölüme terk etmeyeceklerini yüksek sesle ilan ettiler. Katledilen tüm hayvanları saygıyla anan savunucular, bu yasa devam ettiği sürece yapılan ve yapılacak her türlü katliamın, şiddetin ve toplumsal çürümenin sorumluluğunun bu kararı alanlar ve uygulayanlar kadar sessiz kalanların da omzunda olacağını tarihe not düştüler.