Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan menajer Ayşe Barım'ın sağlık durumuyla ilgili çarpıcı bir iddia gündeme geldi. Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Hasan Sınar, Barım'ın avukatlarından aldığı bilgilere göre, Barım'ın son bir ayda 4 kez hücresinde baygın halde bulunduğunu açıkladı. Bu durum, tutukluluk halinin Barım'ın sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Ayşe Barım'ın Sağlık Durumu Alarm Veriyor

Halk TV'de konuşan Prof. Dr. Hasan Sınar, Ayşe Barım'ın sağlık durumunun ciddiyetine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Hep siyaset konuşuyoruz. Ayşe Barım hanımefendiyi hatırlıyor musunuz? Dün avukat arkadaşları bahsettiler. Ayşe hanım ciddi kalp rahatsızlıkları ve başka rahatsızlıkları olan bir şey. Son bir ayda 4 kez hücresinde bayılmış vaziyette, kendinden geçmiş vaziyette infaz koruma memurları tarafından bulunmuş. Beşinci de belki kadın hayatını kaybedecek. Böyle bir durumdaki insan tutuklanmaz. Derhal revire ve ondan sonra da hakkında adli kontrol tedbiri uygulamak suretiyle dışarı almanız lazım. Tekrar söylüyorum. Tutuklu olan insan canı devlete emanet edilmiş olan insandır."

Sınar'ın bu açıklamaları, Barım'ın tutukluluk halinin devam etmesinin ciddi sağlık riskleri taşıdığını vurguluyor. Hukukçular ve insan hakları savunucuları, bu tür durumlarda tutuklu kişilerin sağlık durumlarının öncelikli olarak gözetilmesi gerektiğini belirtiyor.

Tutukluluk Haline Alternatif Çözümler Gündemde

Ayşe Barım'ın sağlık sorunları göz önüne alındığında, tutukluluk haline alternatif çözümlerin değerlendirilmesi gerektiği savunuluyor. Adli kontrol tedbirleri gibi uygulamalarla, Barım'ın tedavisinin sağlanması ve sağlığının korunması mümkün olabilir. Bu konuda yetkililerin hassasiyet göstermesi ve gerekli adımları atması bekleniyor.

Türkiye'de tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakları, yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Ancak, uygulamada yaşanan sorunlar ve ihmaller, zaman zaman bu hakların ihlal edilmesine yol açmaktadır. Ayşe Barım'ın durumu, bu konuda daha fazla dikkat ve özen gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Ayşe Barım'ın yaşadığı sağlık sorunları, tutukluluk halinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koymaktadır. Yetkililerin bu durumu dikkate alarak, Barım'ın sağlığının korunması için gerekli adımları atması ve tutukluluk haline alternatif çözümler üretmesi önem arz etmektedir. Aksi takdirde, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabilir ve bu durum, hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratabilir.