Erdoğan'ın Diplomatik Zaferi! AB Geri Adım Attı mı?
Gündem

Erdoğan'ın Diplomatik Zaferi! AB Geri Adım Attı mı?


06 May 20255 dk okuma17 görüntülenmeSon güncelleme: 10 July 2025

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki kararlı duruşu, Avrupa Birliği (AB) cephesinde önemli bir değişime yol açtı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, beş yıl aradan sonra AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'na davet edildi. Bu gelişme, Türkiye'nin diplomatik alandaki etkinliğinin ve gücünün bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

AB'nin Beklenmedik Daveti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'na davet edilmesi, uzun süredir gergin olan Türkiye-AB ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Bu davet, AB'nin Türkiye ile yeniden diyalog kurma ve işbirliğini geliştirme arzusunun bir işareti olarak yorumlanıyor. Türkiye'nin bölgesel ve küresel önemi göz önüne alındığında, AB'nin bu adımı stratejik bir zorunluluk olarak da görülebilir.

Peki, bu davetin arkasında yatan sebepler neler olabilir? İşte bazı olası nedenler:

  • Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşındaki arabuluculuk rolü
  • Türkiye'nin enerji güvenliği konusundaki stratejik konumu
  • Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığı
  • Türkiye'nin bölgesel istikrarı sağlama çabaları

Türkiye'nin Güçlü Duruşu

Türkiye, son yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde dış politikada daha aktif ve bağımsız bir rol izliyor. Bu durum, bazı Batılı ülkelerle ilişkilerde gerginliklere yol açsa da, Türkiye'nin bölgesel ve küresel arenadaki etkisini artırmasına yardımcı oldu. Türkiye'nin milli çıkarlarını ön planda tutan bu yaklaşım, AB'nin Türkiye'ye yönelik politikalarında da değişikliklere yol açmış gibi görünüyor.

Türkiye'nin kararlı duruşu ve diplomatik girişimleri sayesinde, AB'nin Türkiye'ye yönelik yaklaşımında önemli bir değişiklik yaşanıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'na davet edilmesi, bu değişimin somut bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu gelişme, Türkiye'nin diplomatik alandaki başarısını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye'nin gücünü bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye'nin bundan sonraki süreçte de milli çıkarlarını koruyarak, bölgesel ve küresel barışa katkı sağlamaya devam edeceği öngörülüyor.