Yargıtay'dan emsal niteliğinde bir karar! Eşini eve almayan kocaya verilen hapis cezası onandı. Aksaray'da yaşanan olayda, başka bir kadınla ilişkisi olduğu iddia edilen koca, eşiyle tartıştıktan sonra onu evden çıkarıp kapıyı kilitleyerek içeri almadı. İşte detaylar...

Olayın Detayları

Aksaray'ın Eskil ilçesinde meydana gelen olayda, iddiaya göre başka bir kadınla ilişkisi olan koca, eşiyle ailevi sorunlar yaşamaya başladı. Tartışma sırasında eşine hakaret eden ve onu zorla evden çıkaran koca, kapıyı kilitleyerek eşinin içeri girmesini engelledi. Bu durum üzerine kadın, kocasından şikayetçi oldu.

Eskil Asliye Ceza Mahkemesi, sanık kocayı "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 10 ay hapis cezasına mahkum etti. Ancak Yargıtay 8. Ceza Dairesi, suçun eşe karşı ve cebir kullanılarak işlendiğini belirterek, sanığın daha ağır ceza alması gerektiği gerekçesiyle kararı bozdu.

Yeniden yapılan yargılama sonucunda yerel mahkeme, sanık hakkındaki hapis cezasını 3 yıl 4 aya çıkardı. Sanık kocanın itirazı üzerine dosya tekrar Yargıtay'a geldi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, sanığa verilen 10 ay hapis cezasını aleyhe temyiz olmadığından "kazanılmış hak" sayarak, yerel mahkeme kararını düzelterek onadı.

Yargıtay'ın Gerekçeli Kararı

Yargıtay kararında, eylemin sanık tarafından işlendiği, suç vasfı ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, sanık hakkındaki ceza yaptırımının yasal bağlamda gerekçelendirildiği ifade edildi.

Bu karar, aile içi şiddet ve kadına yönelik suçlarla mücadelede önemli bir emsal teşkil ediyor. Yargıtay'ın bu kararı, benzer suçları işlemeyi düşünenler için caydırıcı bir nitelik taşıyor.

Türkiye'de aile hukuku, evlilik birliğinin korunması ve aile bireylerinin haklarının güvence altına alınması üzerine kuruludur. Eşler arasındaki şiddet, hakaret ve kötü muamele gibi davranışlar, yasal olarak suç teşkil eder ve cezalandırılır.

Aile İçi Şiddetle Mücadele Hattı: 183

• Kadın Destek Hattı (KADES)
• Alo 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Sosyal Hizmet Danışma Hattı

Yargıtay'ın bu kararı, kadına karşı şiddetin her türlüsüne karşı sıfır tolerans ilkesinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Aile içi şiddetle mücadele, toplumun her kesiminin sorumluluğundadır ve bu tür kararlar, farkındalığın artmasına ve suçların önlenmesine katkı sağlamaktadır.