HÜDA-PAR, LGBTİ+'lara yönelik ayrımcı ve hedef gösteren bir kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sundu. Teklif, LGBTİ+ varoluşlarını ve derneklerini doğrudan hedef alarak, yasal olarak "cezalandırılmalarını" öngörüyor. Bu durum, insan hakları savunucuları ve LGBTİ+ örgütleri tarafından büyük tepkiyle karşılandı.
Teklifin İçeriği Ne?
HÜDA-PAR'ın sunduğu kanun teklifi, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) ve Medeni Kanun'da LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler yapılmasını hedefliyor. Teklifin temel unsurları şunlardır:
- Ceza Kanunu'na "biyolojik cinsiyet" ifadesinin eklenmesi.
- Kamusal alanda LGBTİ+ ifade biçimlerinin cezalandırılması.
- Cinsiyet uyum sürecine ilişkin yasal prosedürlerin zorlaştırılması.
- Aynı biyolojik cinsiyetten kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi veya cinsel davranışı sergileyen, teşvik eden, özendiren, herhangi bir şekilde bunu yayan ve propagandasını yapan kişilere ceza öngörülmesi.
- Bu suçun radyo, televizyon ve her türlü iletişim yayın kanalları kullanılarak işlenmesinin önüne geçilmesi için Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından denetlenmesi.
Teklifte yer alan en dikkat çekici maddelerden biri, "Aynı biyolojik cinsiyetten kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi veya cinsel davranışı teşvik eden, özendiren, herhangi bir şekilde bunu yayan veya propagandasını yapan kişilere üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilmesi" hükmüdür. Bu madde, LGBTİ+ hakları savunucuları ve aktivistleri tarafından ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
HÜDA-PAR'ın Gerekçesi Ne?
HÜDA-PAR, kanun teklifinin gerekçesinde, LGBTİ+'ların "aile yapısını ve toplumsal değerleri yıprattığını" iddia ediyor. Teklifte, "Aynı cinsiyetten bireyler arasındaki cinsel birliktelikleri savunan, bunu teşvik edip propagandasını yapan ifsat edici hareket, tutum ve davranışlar insan fıtratını, nesli, aileyi ve nihayetinde toplumsal yapıyı ve değerleri yıkıcı faaliyetlerdir" ifadelerine yer veriliyor. Ayrıca, "Cinsiyet tercihi ve özgürlüğü adı altında cinsiyetsizliği odak noktasına koyan bu anlayış ve sapkın ideolojiler, marjinal şekilde tezahür etse de oluşturdukları tahribat her geçen gün artmaktadır" deniliyor.
HÜDA-PAR, bu tür "sapkın anlayışların" örgütlü ve organize bir şekilde, küresel güçlerin desteği ve yönlendirmesiyle hareket ettiğini ve kamu düzeni, toplumun birlik ve bütünlüğü ve genel ahlak için ciddi bir tehdit oluşturduğunu savunuyor. Bu gerekçeler, insan hakları örgütleri ve LGBTİ+ aktivistleri tarafından nefret söylemi olarak nitelendiriliyor.
Teklifin Olası Sonuçları
HÜDA-PAR'ın sunduğu bu kanun teklifinin yasalaşması durumunda, Türkiye'de LGBTİ+'ların yaşamları üzerinde ciddi olumsuz etkileri olması bekleniyor. Teklifin yasalaşması halinde:
- LGBTİ+ bireylerin ifade özgürlüğü kısıtlanabilir.
- LGBTİ+ derneklerinin faaliyetleri engellenebilir.
- Ayrımcılık ve nefret suçları artabilir.
- Türkiye'nin uluslararası insan hakları yükümlülükleri ihlal edilebilir.
Bu nedenle, insan hakları savunucuları ve LGBTİ+ örgütleri, kanun teklifinin geri çekilmesi için çağrıda bulunuyor ve TBMM'deki diğer siyasi partileri bu ayrımcı teklife karşı durmaya davet ediyor.
HÜDA-PAR'ın LGBTİ+ karşıtı kanun teklifi, Türkiye'de insan hakları ve demokrasi açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. Teklifin yasalaşıp yasalaşmayacağı, Türkiye'nin gelecekteki insan hakları politikaları açısından belirleyici olacak.