İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, cezaevlerinde tutuklu bulunan İBB çalışanlarına yönelik işkence ve kötü muamele iddialarını gündeme taşıdı. İmamoğlu, yaptığı açıklamada, "Bu bir işkence duyurusudur" diyerek yaşananlara dikkat çekti ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

Cezaevlerinde Neler Oluyor? İmamoğlu'nun İddiaları

İmamoğlu, açıklamasında, "Benimle birlikte çalışmaktan ve İstanbul'a hizmet etmekten başka suçları olmayan, haklarında en ufak bir delil olmayan tutsaklara sistematik olarak işkence ve kötü muamele yapılıyor." ifadelerini kullandı. Özellikle kadınlara yönelik zulmün arttığını belirten İmamoğlu, yaşananları şu sözlerle aktardı:

• Ailelerinden uzak cezaevlerine yollanıyorlar.
• 1 metre karelik kafeslerde kelepçeli aç susuz 7/8 saatlik yollara götürülüyorlar.
• Yerde yatırılıyorlar.
• Pislik içinde hücrelerde tutuluyorlar.

İmamoğlu, bu işkencelerin neden yapıldığını bildiklerini belirterek, "Bu kumpası planlayanların elinde hiçbir delil yok, herkesi baskıyla, şantajla, tehditle, işkenceyle 'iftiracı' yapmak istiyorlar. Kendi düştükleri çukurdan bu şekilde çıkabileceklerini düşünüyorlar." dedi.

İpek Elif Atayman Vakası: İşkence İddialarının Odağında

İddiaların odağında, Medya A.Ş. eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman'ın durumu yer alıyor. 10 Haziran 2025 tarihinde Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'ne gönderilen Atayman'ın 5 gündür yerde yattığı ve cezaevindeki yetersizliklerin yeniden gündeme geldiği belirtiliyor. İmamoğlu, bu duruma ilişkin olarak, "Özellikle kadınlara zulüm yapılıyor" ifadelerini kullandı.

İşkence İddialarına Tepkiler ve Beklentiler

İmamoğlu'nun açıklamaları sonrası kamuoyunda büyük yankı uyandı. İnsan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, cezaevlerindeki koşulların iyileştirilmesi ve işkence iddialarının soruşturulması çağrısında bulundu. İmamoğlu, "Bu zulmü tüm milletimiz bilsin, duysun, paylaşsın. Bu kadınların, bu annelerin, bu çocukların ahı bu kötülüğü yapanların, ortak olanların, sesini çıkarmayan herkesin boynuna." diyerek kamuoyunun duyarlılık göstermesini istedi.

Cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muamele iddiaları, Türkiye'nin insan hakları karnesini bir kez daha sorgulanır hale getirdi. İmamoğlu'nun açıklamaları, yetkilileri harekete geçmeye ve iddiaları derinlemesine araştırmaya sevk edecek mi, yoksa bu iddialar yine görmezden mi gelinecek, merakla bekleniyor. Unutulmamalıdır ki, her bireyin insan onuruna yakışır bir şekilde muamele görme hakkı vardır ve bu hakkın korunması devletin en temel sorumluluklarından biridir.