İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart'tan bu yana Silivri'de tutuklu bulunmasına rağmen gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, özellikle Kanal İstanbul projesi üzerinden hükümeti eleştirerek, projenin İstanbul'a vereceği zararlara dikkat çekti. İmamoğlu'nun açıklamaları, projenin çevresel etkileri ve İstanbul'un su kaynakları üzerindeki potansiyel riskleri açısından büyük önem taşıyor.

Kanal İstanbul'a Sert Eleştiri

İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin Avrupa Yakası'ndaki 4 ilçeyi susuz bırakma riski taşıdığını belirterek, "Avrupa Yakası’ndaki 4 ilçeyi susuz bırakmak istiyorlar, kurulu barajı yıkmak istiyorlar" ifadelerini kullandı. Bu sözler, projenin sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutlarda da ciddi sonuçlar doğurabileceğine işaret ediyor. İmamoğlu'nun bu çıkışı, projenin tartışmalı doğasını bir kez daha gündeme getirirken, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.

Su Kaynakları Tehlikede mi?

İmamoğlu'nun açıklamaları, İstanbul'un su kaynaklarının geleceğiyle ilgili ciddi endişeleri beraberinde getiriyor. Kanal İstanbul projesinin, mevcut barajları olumsuz etkileyerek susuzluğa yol açabileceği iddiaları, projenin çevresel etki değerlendirme raporlarının ne kadar güvenilir olduğu sorusunu da gündeme getiriyor. Uzmanlar, projenin hayata geçirilmesi durumunda İstanbul'un su kaynaklarının ciddi şekilde zarar görebileceği konusunda uyarıyor. Bu durum, İstanbul gibi büyük bir metropol için hayati önem taşıyor.

İstanbul'un Geleceği Ne Olacak?

Ekrem İmamoğlu'nun Kanal İstanbul projesiyle ilgili yaptığı bu sert eleştiriler, projenin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Projenin çevresel etkileri, maliyeti ve gerekliliği konusundaki tartışmalar sürerken, İmamoğlu'nun açıklamaları, konuyu daha da alevlendirecek gibi görünüyor. İstanbul'un su kaynaklarının korunması ve şehrin sürdürülebilir bir geleceğe sahip olması için bu tür tartışmaların yapılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor.