Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın hayata geçirdiği "İmar Hakkı Aktarımı" yönetmeliği, yapılaşma izni bulunmayan arazilerin, denk değerle farklı bölgelere taşınabilmesine olanak tanıyor. Bu yeni düzenleme, mülk sahiplerinin haklarını korurken, kamu hizmetlerinin geliştirilmesine de katkı sağlamayı hedefliyor. Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, yönetmeliğin detaylarını ve potansiyel etkilerini değerlendirdi.

İmar Hakkı Aktarımı Nedir?

İmar hakkı aktarımı, bir parselin sahip olduğu yapılaşma potansiyelinin, çeşitli nedenlerle kullanılamaması durumunda, bu hakkın başka bir parsele devredilmesini ifade eder. Bu sayede, yapılaşmaya uygun olmayan veya kamusal kullanıma ayrılan arazilerin sahipleri mağdur olmazken, şehir planlaması da daha esnek ve sürdürülebilir bir şekilde yapılabilir. Hakan Akçam, bu uygulamanın özellikle büyük şehirlerdeki konut sorununa çözüm olabileceğini belirtiyor.

Vatandaşın Mülkiyet Hakkı Korunuyor Mu?

Akçam'a göre, yeni yönetmelik vatandaşın mülkiyet hakkını güvence altına alırken, aynı zamanda kamu yararını da gözetiyor. Sürecin şeffaf, adil ve güncel değerler üzerinden yürütülmesi, güvenilirliği artıracak unsurlar arasında. "Bu adım hem mülkiyet hakkını koruyor hem de şehirlerin geleceğini planlamada kamu yararını önceleyen bir vizyon sunuyor," diyen Akçam, imar hakkı aktarımının şehir planlamasında hem teknik hem de sosyal adaleti gözeten bir model olduğunu vurguluyor.

Konut Sorununa Çözüm Olabilir Mi?

Hakan Akçam, imar hakkı aktarımının konut arzını artırarak sosyal konut politikalarına entegre edilebileceğine dikkat çekiyor. Kullanılamayan arazilerin yapılaşma hakkının başka bölgelere taşınması, özellikle büyük şehirlerde konut üretimini teşvik edebilir. İşte Akçam'ın bu konudaki görüşleri:

• Arz-talep dengesini düzenleyerek sosyal konut politikalarına entegre edilebilir.
• Doğru planlamayla dar gelirli vatandaşlar için yeni yaşam alanları oluşturulabilir.
• Şehirlerin sosyal dokusunu koruyan bir yaklaşım sunar.

Yeni yönetmelik, imar hakkı aktarımı yoluyla hem mülkiyet haklarını koruma altına alıyor hem de şehirlerin daha planlı ve yaşanabilir hale gelmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Bu düzenlemenin, özellikle konut sorunu yaşayan büyük şehirlerde olumlu etkiler yaratması bekleniyor. Uzmanlar, uygulamanın başarısı için sürecin şeffaf, adil ve güncel değerler üzerinden yürütülmesinin büyük önem taşıdığını vurguluyor.