
Müsilaj Kabusu! Balıkçılar İsyan Etti: Ağ Atmak İmkansız!
İstanbul'da müsilaj kabusu yeniden hortladı! Beykoz sahilinde deniz yüzeyini kaplayan müsilaj, balıkçıları çaresiz bıraktı. Balıkçılar, ağ atamaz hale geldiklerini belirterek yetkililerden çözüm bekliyor. Müsilajın bu denli yoğun olması, deniz ekosistemi ve balıkçılık faaliyetleri açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.
Müsilaj Balıkçıları Vurdu
Beykoz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zeki Demirtaş, durumun vahametini şu sözlerle dile getirdi: "Boğaz'daki tüm balıkçılar bundan muzdarip. Tüm trol tekneleri müsilajdan etkileniyor. Bu yıla kadar kanalda vardı, kıyılara gelmemişti, bu yıl kıyılara da geldi. Ağ atamıyoruz." Demirtaş, müsilajın balıkçılık faaliyetlerini durma noktasına getirdiğini ve geçim kaynaklarının tehlikede olduğunu vurguladı. Müsilajın yoğunluğu nedeniyle balıkların da kaçtığı ve avlanmanın neredeyse imkansız hale geldiği belirtiliyor.
Müsilaj Nedir ve Neden Oluşur?
Müsilaj, denizlerdeki planktonların aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkan, deniz yüzeyini kaplayan yapışkan bir organik madde. Genellikle sıcaklık artışı, deniz kirliliği ve aşırı besin yüklemesi gibi faktörler müsilaj oluşumunu tetikliyor. Müsilaj, deniz canlıları için oksijen yetersizliğine neden olarak ölümlere yol açabiliyor ve balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkiliyor. Aynı zamanda deniz turizmini de olumsuz etkileyerek ekonomik kayıplara neden olabiliyor.
Çözüm Ne Olacak?
Müsilaj sorununa kalıcı bir çözüm bulunması için deniz kirliliğinin önlenmesi, atık su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi ve deniz ekosisteminin korunması gerekiyor. Ayrıca, müsilaj oluşumunu tetikleyen faktörlerin araştırılması ve bu faktörlere yönelik önlemler alınması büyük önem taşıyor. Balıkçılar, yetkililerden acil çözüm beklerken, müsilajın deniz ekosistemine verdiği zararın boyutları ise her geçen gün daha da büyüyor.
Müsilajın İstanbul Boğazı'nda yeniden görülmesi, deniz ekosisteminin hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Balıkçıların geçim kaynaklarını tehdit eden bu durum, acil ve kalıcı çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, deniz canlıları ve balıkçılık faaliyetleri üzerindeki olumsuz etkileri daha da derinleşebilir.