Şehirleşme Gıda Krizini Tetikliyor! Uzmanlar Ne Diyor?
Gündem

Şehirleşme Gıda Krizini Tetikliyor! Uzmanlar Ne Diyor?


17 October 20255 dk okuma16 görüntülenmeSon güncelleme: 19 October 2025

Plansız şehirleşme ve tüketim odaklı yaşam tarzları, günümüzde gıda güvensizliğini önemli ölçüde artırmaktadır. Sağlıklı gıdaya erişim sorunları, artan karbon salınımı ve obezite gibi birçok olumsuz etki, bu plansızlığın sonuçları arasında yer almaktadır. Peki, bu gidişatı değiştirmek mümkün mü? Uzmanlar, sürdürülebilir çözümler için acil adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.

Plansız Şehirleşmenin Gıda Güvensizliğine Etkileri

Günümüzde birçok insan alışverişe arabayla gitmekte, evde yemek yapmak yerine hazır gıdalara yönelmekte ve restoranlardaki yiyeceklerin içeriğini sorgulamadan tüketmektedir. Çocuklar, gıdanın nereden geldiği ve nasıl yetiştiği hakkında bilgi sahibi olmadan yanlış beslenme alışkanlıkları geliştirmektedir. Ambalaj üzerindeki bilgilerle yetinen tüketici sayısı giderek artmaktadır. Bu durum, gıda güvensizliğinin önemli bir göstergesidir.

Tarladan sofraya gelene kadar tonlarca gıda israf edilmektedir. Türkiye'de yıllık ortalama 26 milyon ton gıda israfı yaşanmaktadır. Bu, yılda 9 milyon ton gıdanın çöpe atılması anlamına gelmektedir. Gıda toptancı halleri, AVM'ler, restoranlar ve pazarlarda satışa sunulmadan ezilen veya çürüyen tonlarca meyve ve sebze çöpe gitmektedir. Gıda atıklarının kompost gübreye dönüştürülmesi önemli olsa da, öncelikli hedef gıdanın çöpe gitmesini engellemektir.

Yerel Üretim ve Tüketici Bilinci

Kentlerde gıda üretimini teşvik etmek, dar gelirli ailelerin kendi tüketimleri için üretim yapmalarından, topluluk ve hobi bahçelerindeki ortak üretimlere kadar farklı ölçeklerde mümkün olabilir. Kent ve çevresinde yapılan tarım, gıda sisteminin esnekliğini artırır, yerel ekonomiyi canlandırır, yoksulların besleyici gıdaya erişimini kolaylaştırır, istihdam ve gelir sağlar, kentlerin iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı olur ve ekolojik ayak izlerini azaltır. Ayrıca yerel tarımsal biyoçeşitliliğin korunmasına da katkıda bulunur.

  • Yerel üretimi desteklemek
  • Tüketici bilincini artırmak
  • Gıda atıklarını azaltmak
  • Sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak

Sürdürülebilir Çözümler İçin İş Birliği Şart

Şehirlerde yaşayanların sağlıklı ve uygun fiyatlı gıdaya erişebilmesi için hükümetlerin ve yerel yönetimlerin tarımsal üretim, dağıtım ve pazarlama politikalarını dönüştürmesi gerekmektedir. Ekolojik, ekonomik, sağlıklı ve sosyal açıdan adil ve sürdürülebilir bir dönüşüm, şehir çevresinde ve mahallelerde yapılacak tarımsal üretimde doğa dostu ilkelerin benimsenmesiyle mümkün olabilir. Ayrıca gıda atıklarının dönüştürülmesi, üreticiden tüketiciye doğrudan pazarlama ve iklim ve doğa dostu lojistik uygulamalarının devreye sokulması da önemlidir.

Tarımda kullanılan ilaçlar ve sentetik gübreler toprağı ve suyu kirletmekte, biyoçeşitliliği azaltmakta ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu nedenle, doğayla uyumlu, atalık yöntemlere geri dönmek ve sentetik girdilerin kullanımını azaltmak gerekmektedir. Toprak sağlığını korumak ve iyileştirmek için organik tarım uygulamaları teşvik edilmelidir.

Unutmayalım ki, sağlıklı bir gelecek için sürdürülebilir gıda sistemlerine geçiş yapmak hepimizin sorumluluğundadır. Bireysel tüketim alışkanlıklarımızdan, tarım politikalarına kadar her alanda bilinçli ve sorumlu adımlar atarak, gıda güvensizliği sorununa çözüm üretebiliriz.