
Şiddet Mağduru Kadın Neden Vazgeçti? Şok Gerekçe!
İstanbul'da yaşayan Zeliha G., 40 yıllık evliliğinde yaşadığı şiddet olayları nedeniyle açtığı boşanma davasından beklenmedik bir şekilde vazgeçti. Yıllardır eşi Ahmet G.'nin fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını iddia eden Zeliha G., mahkemeye sunduğu feragat dilekçesinde eşine bir şans daha vermek istediğini belirtti. Bu karar, kamuoyunda büyük bir şaşkınlık yarattı.
Şiddet Dolu Yıllar
Zeliha G., 40 yıl önce Ahmet G. ile görücü usulüyle evlendi. Bu evlilikten 9 çocukları dünyaya geldi, ancak 2 çocukları kısa süre sonra hayatını kaybetti. Siirt'te başlayan evlilikleri, İstanbul'a taşınmalarıyla yeni bir boyut kazandı. Zeliha G.'nin iddiasına göre, İstanbul'a geldikleri andan itibaren eşi Ahmet G.'nin şiddeti başladı. Sürekli alkol alan Ahmet G., eşine yönelik hakaretlerde bulundu ve fiziksel şiddet uyguladı. "Çocuk neden ağlıyor? Neden suratın gülmüyor? Neden erkek çocuğu doğurmuyorsun?" gibi sözlerle Zeliha G.'yi çocuklarının önünde dövdü ve hastanelik etti. Kocasının şiddeti sonucu burnu kırılan Zeliha G., nefes almakta zorlandığı için ameliyat olmak zorunda kaldı.
Yaklaşık 30 yıl boyunca şiddet uygulamayı alışkanlık haline getiren Ahmet G., eşine bir köle gibi davrandı. Tek görevinin çocuk doğurmak ve hizmet etmek olduğunu söyleyerek Zeliha G.'ye hakaretler ve aşağılamalarda bulundu. Eşini fiziksel ve psikolojik şiddetle sindiren Ahmet G., iddiaya göre eve başka kadınlar da getirmeye başladı ve Zeliha G.'ye zorbalıkla hizmet ettirerek, karısının gözleri önünde bu kadınlarla birliktelik yaşadı.
Feragatın Ardındaki Neden
Zeliha G.'nin boşanma davasından vazgeçme kararı, birçok soru işaretini beraberinde getirdi. Yıllarca şiddet gören bir kadının, neden böyle bir karar aldığı merak konusu oldu. Feragat dilekçesinde "Ona bir şans daha vermek istiyorum" ifadesini kullanan Zeliha G.'nin, bu kararında çocuklarının geleceği, toplum baskısı veya eşinin değişeceğine dair umudu gibi çeşitli faktörlerin etkili olabileceği düşünülüyor. Ancak bu kararın, Zeliha G.'nin hayatında yeni bir dönüm noktası olup olmayacağı zamanla görülecek.
Kadın sığınma evleri, şiddet mağduru kadınlara geçici veya uzun süreli barınma imkanı sunan, güvenli ve destekleyici ortamlardır. Bu evlerde, kadınların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını korumalarına yardımcı olacak hizmetler sunulur. Ayrıca, kadınların yasal hakları konusunda bilgilendirilmeleri ve desteklenmeleri de sağlanır. Türkiye'de birçok şehirde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı veya sivil toplum kuruluşları tarafından işletilen kadın sığınma evleri bulunmaktadır.
Şiddet mağduru kadınların sığınma evlerine başvurabilmeleri için çeşitli yollar bulunmaktadır. En yaygın yöntem, polise veya jandarmaya başvurarak yardım istemektir. Polis veya jandarma, kadının durumunu değerlendirerek gerekli gördüğü takdirde sığınma evine yerleştirilmesini sağlayabilir. Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın il müdürlüklerine veya belediyelerin sosyal hizmet birimlerine doğrudan başvurarak da yardım istenebilir. Sivil toplum kuruluşları da şiddet mağduru kadınlara sığınma evi konusunda destek olabilirler.
Şiddet mağduru kadınlar için sığınma evleri, hayati bir öneme sahiptir. Bu evler, kadınların şiddetten uzak, güvenli bir ortamda yaşamlarını yeniden kurmalarına yardımcı olur. Ayrıca, kadınların kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir gelecek inşa etmeleri için de bir fırsat sunar.
Bu Kararın Sonuçları Ne Olacak?
Zeliha G.'nin boşanma davasından feragat etmesi, hem kendisi hem de ailesi için önemli sonuçlar doğurabilir. Eşine bir şans daha verme kararı, evliliklerinin düzelmesine ve aile birliğinin korunmasına katkı sağlayabileceği gibi, şiddetin devam etmesi durumunda Zeliha G.'nin daha büyük zararlar görmesine de yol açabilir. Bu nedenle, Zeliha G.'nin bu süreçte psikolojik destek alması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, şiddet hiçbir zaman kabul edilemez ve şiddet mağdurlarının her zaman desteklenmesi gerekmektedir.













