Psikoloji, insan zihni ve davranışlarını bilimsel olarak inceleyen geniş bir alandır. İnsanların düşünme, hissetme, öğrenme, hatırlama ve sosyal etkileşim kurma gibi birçok yönünü ele alır. Davranışlarımızın kökeninde çeşitli psikolojik nedenlerin bulunduğu yaygın bir kabuldür. Bu durum, siyasal alanda da geçerlidir. Siyaset psikolojisi, birey ve grupların siyasi davranışlarını anlamaya, bu davranışları şekillendiren psikolojik süreçlerin kökenlerini tespit etmeye çalışan bir bilim dalıdır. Özellikle 1970'lerden sonra önem kazanan bu alan, ulusal ve uluslararası ilişkilerde barışı tehdit edebilecek sorunlara farklı bir bakış açısı sunar.
Siyasal Davranışlara Psikolojik Bakış
Siyasal davranışın psikolojisi, bireylerin ve toplumların siyasi tutumlarını, inançlarını ve davranışlarını psikolojik bir mercekten inceler. Siyasetin sadece rasyonel kararlar ve ideolojik farklılıklarla değil, aynı zamanda duygular, motivasyonlar, kimlikler ve sosyal etkileşimler gibi psikolojik süreçlerle de şekillendiğini vurgular. Bu disiplin, karmaşık bir olgu olan insan davranışını anlamak ve siyasi süreçleri daha iyi kavramak için önemli bir araçtır. Hem akademik dünyada hem de siyaset alanında geniş ilgi görmektedir.
Siyasal davranışların psikolojisiyle ilintili konular şunlardır:
- Seçmenlerin neden belirli adayları desteklediği
- Siyasi partilerin hangi stratejileri benimsediği
- Siyasi mesajların nasıl daha etkili bir şekilde iletileceği
- Propaganda tekniklerinin psikolojik etkileri
- İnsanların siyasi hayata daha fazla katılım göstermesini sağlamak için psikolojik engellerin aşılması ve motivasyonun artırılması
- Siyasi farklılıkların neden olduğu çatışmaların anlaşılması ve çözülmesi
Pamukkale Üniversitesi öğretim görevlilerinden Ferihan Polat’ın "Siyasal Davranışın Psikolojisi" adlı kitabı, bu konuyu ilişkili olduğu konularla birlikte geniş olarak ele almaktadır. Polat, bu çalışmasında sadece siyasi davranışların nedenlerini değil, aynı zamanda bu davranışların birey ve toplum üzerindeki etkilerini de derinlemesine incelemektedir.
Kişilik Çözümlemeleri ve Siyasi Davranışlar
11 ayrı bölümden oluşan kitabın her bir bölümünde kişilik çözümlemeleri ve bu doğrultuda ortaya çıkan davranışlar ele alınmaktadır. Bu alandaki çalışmalar, insan davranışlarının sağlıklı ve hastalıklı yönlerini açıklamaya çalışmaktadır. Bu çalışmada ise siyasetin öznesi olan insanın siyasal davranışlarında özellikle hastalıklı yönler ele alınmış, anormal diye tabir edilen davranışların nasıl bir toplumsal ve psikolojik süreçler içerisinde oluştuğu anlatılmaya çalışılmıştır.
Siyasal davranışların temelinin kimlik edinme çabasına kadar inmesi nedeniyle yazar, konuyu kimlik ve kişilik oluşumu noktasından başlayarak ele almıştır. Kişilik ve kimlik konularının temel alındığı bu bölümde, özellikle Freud ve Jung’un zihin kuramından hareketle kişilik ile kimlik arasında ilişki ve farklılıklar üzerinde durulmaktadır. İnsanoğlunun kimliğe neden ihtiyaç duyduğu, hangi psişik süreçlerin sonucunda kimliğin oluştuğu, kimliğin, kişiliğin içinde nasıl rol oynadığı sorularına cevaplar aranmaktadır. Bu bağlamda kitabın ilerleyen bölümlerinde de milliyetçilik, etniklik, ırkçılık, köktencilik ve terörizm konularına yer verilmektedir.
Kitabın “İtaatın Psikolojisi” adlı bölümünde tarihin en eski dönemlerine dayanan yöneten-yönetilen ayrımının temelini oluşturan itaat olgusu ele alınmaktadır. İtaat olgusunun ne tür süreçler sonucu ortaya çıktığının incelendiği bu bölümde, itaat davranışının sürekliliğini ve yaygınlığını sağlayan toplumsal sistemler ve bu sistemleri oluşturan mekanizmalar değerlendirilmektedir.
Kitabın üçüncü ve dördüncü bölümü “Grup Psikolojisi” ve “Topluluk Psikolojisi”ne ayrılmıştır. “Ahlakın Psişik Gelişimi ve Siyasal Ahlâk” başlıklı beşinci bölümünde özellikle az gelişmiş ülkelerdeki siyasi yozlaşma insanın ahlaki gelişimi noktasında irdelenmekte ve siyasal ahlaki ilkelerin toplumların içinde var olma şekillerinin öncelikle bireylerin ahlaki gelişimine bağlı olduğu vurgulanmaktadır.
Kitapta en dikkat çekici bölümlerden birinin “Travma ve Yas” bölümü olduğunu belirtmek gerekir. Özellikle psikiyatri alanında yer alan çalışmalardan hareketle hazırlanan bu bölüm, insanın saldırganlık dürtüsünün boşaltım biçiminin neden şiddete dönüştüğüne cevaplar aramaktadır.
Şiddetin Psikolojisi ve Siyasal Davranışlar
Kitapta yer alan “Milliyetçilik ve Etnikliğin Psikolojisi”, “Irkçılığın Psikolojisi” ve “Fundamentalizmin Psikolojisi” adlı bölümler ise yer yer “Kişilik ve Kimlik” bölümündeki açıklamalara dayanan, yer yer “Travma ve Yas” adlı bölümde açıklananlar doğrultusunda değerlendirilmektedir. Kitabın son iki bölümü “Şiddetin Psikolojisi” konularına ayrılmıştır. Bu bölümde, insanın şiddet davranışına yönelmesinin psikolojik nedenleri, bu psikolojiyi besleyen süreçler ele alınmıştır.
Ferihan Polat’ın "Siyasal Davranışın Psikolojisi" adlı eseri, siyasal davranışları anlamak isteyen herkes için değerli bir kaynak niteliğinde. Polat, bu çalışmasıyla siyasal hayattaki birçok olguyu psikolojik bir mercekten inceleyerek, okurlara daha derinlemesine bir bakış açısı sunmaktadır.
Siyasal davranışların psikolojik anatomisi, karmaşık ve çok yönlü bir konudur. Ferihan Polat'ın eseri, bu alanda derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için önemli bir başvuru kaynağıdır. Kitap, siyasi süreçleri anlamak ve yorumlamak için psikolojik bir perspektif sunarak, okuyuculara yeni bir bakış açısı kazandırmaktadır. Siyasetin sadece ideolojiler ve rasyonel kararlarla değil, aynı zamanda insan psikolojisinin derinlikleriyle de şekillendiği gerçeğini gözler önüne sermektedir. Bu nedenle, siyasetle ilgilenen herkesin bu eseri okuması, olayları daha kapsamlı bir şekilde değerlendirmesine yardımcı olacaktır.