Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde hasat dönemi başlayan susam üreticileri, geçen yıla oranla fiyatların düşmesi ve maliyetlerin artması nedeniyle büyük bir çıkmazın içinde olduklarını dile getirdiler. Üreticiler, mevcut fiyatların emeklerinin karşılığını vermediğini ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyorlar.

Susam Üreticileri Zarar Ediyor: Mesleği Bırakma Noktasına Geldiler

Susam üreticisi Ahmet Erken, geçen yıl kilosunu 105 liraya sattıkları susamın bu yıl 90 liraya alıcı bulduğunu belirterek, işçi yevmiyesinin 800 liradan 1300 liraya, mazotun ise 40 liradan 55 liraya yükseldiğini ifade etti. Erken, "Sadece işçilik yapmış oluyoruz, sıkıntının hepsi bu. Normalde 160-170 lira civarında olması lazım" diyerek çiftçinin her zaman zarar ettiğini vurguladı. Yurt dışından gelen ucuz susamın da piyasayı olumsuz etkilediğini belirten Erken, bu mesleği terk etmeyi düşündüğünü söyledi.

Bir diğer üretici Alpaslan Demirden ise girdi maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerek, kendilerini kurtaracak fiyatın en az 150 lira olması gerektiğini dile getirdi. İstediği fiyatı bulamayan çiftçinin yavaş yavaş üretimden çekileceğini ifade etti.

Çiftçilerden Sert Tepki: "Baraja Dökerim!"

Çiftçi Zeki Saltıkalp'in tepkisi ise oldukça sert oldu. Geçen yıl 100 liradan satılan susamın bu yılki maliyetlerle en az 200 liranın üzerinde olması gerektiğini savunan Saltıkalp, şunları söyledi:

Saltıkalp, beklentinin altında bir fiyat verilmesi durumunda susam ekiminin tamamen biteceği uyarısında bulundu.

Susam Üretimindeki Tehlike ve Tarım Politikalarına Etkisi

Susam, Türkiye'de özellikle tatlılarda ve yemeklerde sıkça kullanılan, önemli bir yağlı tohumdur. Türkiye'nin güney bölgelerinde yoğun olarak yetiştirilen susam, hem iç piyasaya yönelik tüketimi karşılamakta hem de ihracat potansiyeli taşımaktadır. Ancak, artan maliyetler ve düşen fiyatlar nedeniyle susam üreticilerinin yaşadığı bu kriz, Türkiye'deki tarım politikalarının ve destekleme mekanizmalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Susam üretimindeki bu düşüş, sadece üreticileri değil, aynı zamanda bu sektörde çalışan işçileri ve ilgili diğer sektörleri de olumsuz etkileyebilir. Bu durum, kırsal kesimde işsizliğin artmasına ve ekonomik dengesizliklerin derinleşmesine yol açabilir.

Türkiye'nin tarım sektöründe sürdürülebilirliği sağlamak ve üreticileri desteklemek adına, devletin daha etkin politikalar uygulaması, girdi maliyetlerini düşürmeye yönelik çalışmalar yapması ve adil fiyatlandırma机制lerini oluşturması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, susam üretimi gibi birçok tarım faaliyeti tehlike altına girebilir ve Türkiye'nin gıda güvenliği riske atılabilir.