ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'daki görüşmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında kullandığı övgü dolu sözler gündeme bomba gibi düştü. Trump, Erdoğan'ı "çok güçlü ve zeki bir lider" olarak nitelendirirken, Gazze'deki son gelişmeler ise bölgede yeni bir gerilim hattı oluşturuyor.

Trump'tan Erdoğan'a Şaşırtan Övgüler

Trump, Erdoğan ile ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirterek, "Ben onu seviyorum, o da beni seviyor" ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, iki lider arasındaki yakın ilişkiyi gözler önüne sererken, Türkiye'nin Suriye'deki rolüne ve bölgesel etkisine de dikkat çekiyor. Trump'ın bu sözleri, ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceği açısından ne anlama geliyor?

Erdoğan'ın Suriye'de başardıklarını öven Trump, bu durumun başka kimse tarafından başarılamayacağını vurguladı. Bu ifadeler, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini ve liderlik vasıflarını destekler nitelikte. Ancak, bu tür övgülerin, Erdoğan'ın politikaları nedeniyle eleştirilere yol açabileceği de unutulmamalı.

Gazze'de Gerilim Tırmanıyor mu?

Trump'ın Netanyahu'ya "makul ol" çağrısı, İsrail'in Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetleri ve barış sürecine yönelik tutumuyla ilgili önemli bir mesaj içeriyor. İsrail'in yeni yerleşim yerleri inşa etme politikasının barış sürecine katkı sağlamadığını belirten Trump, İsrail'in daha ılımlı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini ifade ediyor. Bu durum, ABD'nin İsrail'e yönelik desteğinin sorgulanmasına neden olabilir mi?

Peki, olası bir İsrail-Türkiye çatışması ne anlama gelir? Birçok köşe yazarı, doğrudan bir askeri savaşın şu an için pek olası olmadığını belirtiyor. Ancak, gerilimlerin tırmanabileceği diplomatik ya da bölgesel düzeyde çatışmalar her zaman mümkün. İşte bu noktada dikkat edilmesi gerekenler:

• Her iki ülke de NATO dış politik dengelerini gözetiyor.
• Türkiye bir NATO üyesi, İsrail ise ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri.
• İki ülke arasında ticaret, enerji ve istihbarat alanlarında temaslar devam ediyor.

Vekil Savaş Tehlikesi: Gazze Faktörü

Gazze üzerinden Türkiye ile İsrail arasında dolaylı bir çatışma olasılığı gerçekçi ve mümkün. Bu, doğrudan bir savaş olmasa da, "proxy conflict" (vekil savaş) niteliğinde gelişebilir. Yani, iki ülke birbirine doğrudan saldırmadan, Gazze’deki gruplar ve diplomatik hamleler üzerinden karşı karşıya gelebilir.

Bu tür bir gerilim, bölgesel aktörlerin de (İran, Mısır, Katar vb.) dâhil olmasıyla daha da karmaşık bir hal alabilir. Gazze üzerinden yaşanacak bir Türkiye-İsrail çatışması, siyasi, istihbari, diplomatik ve hatta siber alanda gerçekleşebilecek çok katmanlı ve tehlikeli bir gerginlik potansiyeli taşıyor.

Sonuç olarak, Trump'ın Erdoğan'a yönelik övgü dolu sözleri ve Gazze'deki gerilim, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendiriyor. Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin geleceği, önümüzdeki dönemde atılacak adımlarla daha da netleşecek. Ancak, vekil savaş tehlikesi ve bölgesel aktörlerin müdahalesi, durumu daha da karmaşık hale getirebilir.