Türkiye Kafkasya'da Yeni Güç! AGİT Devre Dışı Mı Kaldı?
Gündem

Türkiye Kafkasya'da Yeni Güç! AGİT Devre Dışı Mı Kaldı?


09 August 20255 dk okuma26 görüntülenmeSon güncelleme: 21 August 2025

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Beyaz Saray'daki kritik buluşması, Güney Kafkasya'da yeni bir dönemin işaretlerini veriyor. Bölgedeki diplomatik denklemler yeniden şekillenirken, Türkiye'nin artan etkisi dikkat çekiyor. Peki, bu değişim ne anlama geliyor ve AGİT'in rolü ne olacak?

Kafkasya'da Yeni Aktörler Sahneye Çıkıyor

Güney Kafkasya'da uzun süredir devam eden gerilimler, farklı aktörlerin devreye girmesiyle daha da karmaşık bir hal alıyor. Fransa'nın Ermenistan'a askeri destek sağlaması ve İngiltere'nin Azerbaycan ile enerji iş birliğini derinleştirmesi, bölgedeki güç dengesini etkiliyor. Bu gelişmeler yaşanırken, Rusya ve İran'ın bölgedeki etkisinin azalması dikkat çekiyor.

  • Fransa: Ermenistan'a askeri destek sağlıyor.
  • İngiltere: Azerbaycan ile enerji iş birliğini güçlendiriyor.
  • Türkiye: Bölgede barış sürecine öncülük ediyor.

Bu durum, Türkiye'nin bölgesel bir güç olarak yükselişini beraberinde getiriyor. Özellikle İkinci Karabağ Savaşı (2020) sonrası barış sürecine öncülük eden Ankara, bölgede AGİT'in yerini almaya başlıyor.

AGİT'in Rolü Azalıyor Mu?

AGİT'in (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) uzun yıllardır Kafkasya'da önemli bir rolü bulunuyordu. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, teşkilatın etkinliğinin azaldığı yönünde yorumlara neden oluyor. Özellikle Türkiye'nin bölgedeki inisiyatifi ele alması, AGİT'in rolünü sorgulatıyor.

AGİT'in yerini Türkiye'nin alması, bölgedeki barış ve istikrar çabalarına yeni bir boyut kazandırabilir. Ancak bu durum, aynı zamanda diğer aktörlerin tepkisini çekebilir ve yeni gerilimlere yol açabilir.

Türkiye Barış Sürecinde Belirleyici Olacak

Türkiye'nin Kafkasya'daki artan etkisi, bölgedeki barış sürecini doğrudan etkileyecek gibi görünüyor. Ankara'nın taraflar arasında arabuluculuk rolünü üstlenmesi ve diplomatik çabaları yoğunlaştırması, kalıcı bir çözüm bulunmasına katkı sağlayabilir. Ancak, Türkiye'nin bu süreçte dengeli bir politika izlemesi ve tüm tarafların çıkarlarını gözetmesi büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, Kafkasya'da yaşanan bu değişimler, bölgedeki güç dengesini ve geleceğini şekillendirecek önemli adımlar olarak değerlendirilebilir. Türkiye'nin bölgesel bir güç olarak yükselişi ve AGİT'in rolünün azalması, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak, bu dönemin barış ve istikrar getirmesi için tüm aktörlerin yapıcı bir yaklaşım sergilemesi ve diyalog kanallarını açık tutması gerekiyor.