TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Arif Aras, yaptıkları konuşmalar nedeniyle mahkemelik oldu. Savcı, iki yönetici için 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etti. "Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarıyla karşı karşıya kalan yöneticilerin davası, iş dünyasında büyük yankı uyandırdı.

Savunma: İfade Özgürlüğü mü, Suç mu?

Sanık avukatı Naim Karakaya, mütalaanın iddianamenin tekrarı niteliğinde olduğunu savunarak, "Somut delil yok, konuşmalar bağlamından koparılmış" dedi. Savunma için ek süre talep eden avukat, yurt dışı yasağının kaldırılmasını istedi. Ömer Arif Aras ise duruşmada yaptığı savunmada, yaşamı boyunca hukuka saygılı bir birey olduğunu ve mahkeme önünde bulunmaktan üzüntü duyduğunu ifade etti. Konuşmasının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Aras, "Ekonomi, hukukla şekillenir; siyasetle yönetilir. Depremlerden maden kazalarına kadar birçok olayın ekonomik etkilerinden bahsettim. Amacım bu olaylar üzerinden ekonomik güven ortamını tartışmaktı" şeklinde konuştu.

Aras, konuşmasında Bolu Kartalkaya'daki yangın, 6 Şubat depremleri ve Soma maden kazası gibi olaylara değindiğini ancak bunları yalnızca örnek olarak kullandığını belirtti. "Ne bilgi verdim, ne isim kullandım. Herkesin bildiği olaylar hakkında fikir beyan ettim. Bu konuşmanın suç unsuru taşıdığı kanaatinde değilim" dedi. Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki hukuki süreçlere ve ifade özgürlüğüne dair algılarının ekonomik kararlar üzerinde etkili olduğunu da dile getiren Aras, konuşmasının herhangi bir yargı sürecini etkilemeyi hedeflemediğini kaydetti.

Mahkemeden Kritik Kararlar

Mahkeme, Turan ve Aras'ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi. Ayrıca, Turan ve Aras'ın duruşmalardan vareste tutulması talebi de kabul edildi. Bir sonraki duruşma 23 Eylül'de yapılacak.

TÜSİAD'dan Destek Mesajı

TÜSİAD, başkanlarının arkasında durdu ve "Ekonomik kalkınmayı ancak hukuk devletiyle kalıcı hale getirebiliriz" şeklinde bir açıklama yaptı. Bu açıklama, TÜSİAD'ın hukukun üstünlüğüne verdiği önemi vurgularken, başkanlarına olan desteğini de açıkça gösterdi.

Bu dava, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü konularında önemli bir sınav niteliği taşıyor. TÜSİAD başkanlarına yönelik hapis istemi, iş dünyasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, davanın sonucu merakla bekleniyor. Kararın, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi geleceği üzerinde önemli etkileri olabileceği düşünülüyor.