Yargıtay'dan Emsal Boşanma Kararı: "Boş Ol" Demek Kusur Mu? Şok Detaylar!
Gündem

Yargıtay'dan Emsal Boşanma Kararı: "Boş Ol" Demek Kusur Mu? Şok Detaylar!


21 July 20255 dk okuma35 görüntülenmeSon güncelleme: 20 August 2025

Yargıtay'dan emsal niteliğinde bir boşanma kararı geldi. Eşine üçüncü şahısların önünde üç kez "boş ol" diyen koca, boşanma davasında kusurlu bulundu. Bu karar, boşanma davalarında sözlü ifadelerin kusur değerlendirmesindeki önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Boşanma Davalarında Hangi Sözler Kusur Sayılıyor?

Evlilik birliği içerisinde kullanılan bazı sözler, boşanma davalarında kusur olarak değerlendirilebiliyor. Bu sözler genellikle:

  • Hakaret içeren ifadeler
  • Aşağılayıcı söylemler
  • Tehditler
  • Eşin ailesine yönelik saygısızlıklar
  • Üçüncü kişilerle kıyaslama

Bu türden sözlü ifadeler, evlilik birliğinin temelini sarsarak eşler arasındaki güveni zedeleyebilir ve boşanma davasında kusur olarak kabul edilebilir. Yargıtay'ın son kararı da bu durumu destekler nitelikte. Eşin üçüncü şahısların önünde "boş ol" demesi, hem eşe karşı saygısızlık hem de evlilik birliğine olan bağlılığın zayıflığını gösterdiği için kusur olarak değerlendirildi.

Manevi Tazminat Talep Edilebilir Mi?

Boşanma davalarında kusurlu tarafın, kusursuz veya daha az kusurlu olan tarafa manevi tazminat ödemesi mümkündür. Manevi tazminatın amacı, boşanma nedeniyle yaşanan üzüntü, elem ve yıpranmanın bir nebze olsun telafi edilmesidir. Yargıtay'ın emsal kararında olduğu gibi, eşin "boş ol" gibi onur kırıcı sözler sarf etmesi durumunda, kusursuz veya daha az kusurlu olan taraf manevi tazminat talep edebilir. Tazminat miktarı, olayın özelliklerine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre belirlenir.

Kararın Aile İçi İletişime Etkisi Ne Olacak?

Yargıtay'ın bu kararı, aile içi iletişimde daha dikkatli olunması gerektiğinin bir göstergesi. Eşler arasındaki iletişimde saygı, sevgi ve anlayışın ön planda tutulması, evlilik birliğinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için büyük önem taşıyor. Özellikle tartışma anlarında kontrolü kaybetmeden, kırıcı ve aşağılayıcı sözlerden kaçınmak gerekiyor. Aksi takdirde, bu türden sözler boşanma davasına yol açabileceği gibi, manevi tazminat ödeme yükümlülüğünü de beraberinde getirebilir.

Yargıtay'ın bu emsal kararı, boşanma davalarında kusur değerlendirmesinin kapsamını genişletirken, aile içi iletişimde daha özenli ve dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Eşlerin birbirlerine karşı saygılı ve anlayışlı davranması, evlilik birliğinin korunması ve sağlıklı bir şekilde devam etmesi için hayati önem taşıyor.