
Kissinger'dan Şok Sözler: İsrail'i Gaz Odasına mı Terk Edecekti?
1 Mart 1973'te ABD Başkanı Richard Nixon ile Henry Kissinger arasında geçen bir konuşma, İsrail'in geleceği ve ABD dış politikasının karmaşıklığına dair çarpıcı bir bakış açısı sunuyor. İsrail Başbakanı Golda Meir'in ziyareti sonrası Oval Ofis'te kaydedilen bu konuşmada, Kissinger'ın sözleri büyük yankı uyandıracak cinsten.
Kissinger'ın Şok Sözleri: İsrail'i Gözden mi Çıkardı?
Görüşmenin odak noktası, Sovyetler Birliği'nde baskı gören Yahudilerin durumu ve ABD'nin bu konuda nasıl bir rol üstleneceğiydi. Meir, ABD'nin devreye girerek Sovyet Yahudilerinin göç etmesine yardımcı olmasını talep etmişti. Ancak Kissinger'ın cevabı oldukça net ve tartışmalıydı: "Yahudilerin Sovyetler'den göçü, Amerikan dış politikasının bir amacı değildir. İlgi alanımızda bu yok. Hatta Yahudileri SSCB'de gaz odalarına koymaları bile Amerika'nın ilgi alanına girmez." Bu sözler, Nazi zulmünden kaçarak ABD'ye sığınmış bir Yahudi için oldukça şaşırtıcı ve soğuk bir ifade olarak değerlendiriliyor.
Dış Politikada Değerlerin Yeri Var mı?
Kissinger, dış politikada demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü gibi değerlere pek önem vermeyen bir isimdi. Bu düşüncesini Diplomacy adlı kitabında da açıkça ortaya koymuştu. Kissinger'a göre, dış politika öncelikle devletin çıkarlarını korumayı amaçlamalıydı. Bu pragmatik yaklaşım, o dönemde ve günümüzde hala tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Bu Konuşma Neden Önemli?
Bu konuşma, ABD'nin İsrail'e olan desteğinin sorgulanmasına yol açıyor. Acaba ABD, İsrail'i her koşulda destekleyecek miydi, yoksa kendi çıkarları doğrultusunda farklı kararlar alabilir miydi? Bu sorunun cevabı, günümüzdeki Ortadoğu politikaları açısından da büyük önem taşıyor.
- Kissinger'ın sözleri, dış politikada ahlaki değerlerin ne kadar etkili olduğu sorusunu gündeme getiriyor.
- Bu konuşma, ABD'nin İsrail'e olan desteğinin sınırlarını anlamak için önemli bir ipucu sunuyor.
- Kissinger'ın pragmatik yaklaşımı, günümüzdeki dış politika tartışmalarına ışık tutuyor.
Kissinger'ın bu sözleri, o dönemde olduğu gibi günümüzde de tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Dış politikanın karmaşıklığı ve devlet çıkarlarının önceliği, her zaman etik değerlerle çatışma potansiyeli taşıyor. Bu tarihi konuşma, bu çatışmanın en çarpıcı örneklerinden biri olarak tarihe geçmiş durumda.