Özgür Özel'e Yumruklu Saldırı! Saldırganın Kan Donduran Geçmişi
Dünya

Özgür Özel'e Yumruklu Saldırı! Saldırganın Kan Donduran Geçmişi


04 May 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 22 May 2025

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hiç beklenmedik bir olayla sarsıldı. TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen cenaze töreninden ayrılırken, bir şahsın yumruklu saldırısına maruz kaldı. Bu beklenmedik saldırı, siyaset dünyasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Saldırganın Kimliği Belli Oldu: Selçuk Tengioğlu

Saldırının ardından güvenlik güçleri hızla harekete geçti ve saldırganın kimliği tespit edildi. Saldırganın 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu olduğu belirlendi. Ancak asıl şok edici gerçek, Tengioğlu'nun geçmişinde saklıydı. Yapılan araştırmalar, Selçuk Tengioğlu'nun 2004 yılında iki çocuğunu öldürdüğü bilgisini ortaya çıkardı. Bu kan donduran detay, olayın vahametini bir kat daha artırdı.

Olayın Detayları ve Tepkiler

Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen anma töreninin ardından gerçekleşen saldırı, Özgür Özel'in korumaları tarafından engellenmeye çalışıldı. Ancak saldırganın ani hamlesi, kısa süreli bir arbedeye neden oldu. Olayın ardından CHP cephesinden sert tepkiler gelirken, diğer siyasi partilerden de kınama mesajları yayınlandı. Saldırının demokrasiye ve siyasi nezakete yönelik bir tehdit olduğu vurgulandı.

Geçmişin İzleri: Neden Şimdi?

Selçuk Tengioğlu'nun geçmişte işlediği cinayetler ve şimdi Özgür Özel'e yönelik gerçekleştirdiği saldırı, akıllarda birçok soru işareti bıraktı. Tengioğlu'nun bu saldırıyı neden gerçekleştirdiği, arkasında herhangi bir motivasyonun olup olmadığı merak konusu. Yetkililer, olayın tüm yönlerini aydınlatmak için geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma, Tengioğlu'nun psikolojik durumunu, olası bağlantılarını ve saldırının planlanma aşamalarını ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Özgür Özel'e yönelik bu saldırı, Türkiye'deki siyasi atmosferin gerginliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Saldırganın geçmişi ve motivasyonları henüz tam olarak aydınlatılamamış olsa da, olayın siyasi arenada ve kamuoyunda uzun süre tartışılacağı kesin. Bu tür olayların önüne geçmek ve siyasi diyaloğu güçlendirmek için tüm kesimlerin sorumluluk alması gerekiyor.