Hindistan'da Kast Sayımı Şoku! Hükümetten Tarihi Karar
Gündem

Hindistan'da Kast Sayımı Şoku! Hükümetten Tarihi Karar


30 April 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 24 May 2025

Hindistan hükümeti, uzun yıllardır tartışma konusu olan kast sistemiyle ilgili önemli bir adım attı. Yapılan kabine toplantısının ardından alınan kararla, bir sonraki nüfus sayımında vatandaşların bulundukları kast sistemine ilişkin veriler de toplanacak. Bu karar, ülkede büyük yankı uyandırdı ve sosyal yapıda önemli değişikliklere yol açabileceği konuşuluyor.

Kast Sistemi Verileri Neden Toplanacak?

Bakan Vaishnaw, bu kararın alınmasındaki temel gerekçeyi, daha önce eyaletler özelinde yapılan bazı kastlara ilişkin anketlerin "sadece siyasi amaçlar taşıdığını" ve bunların "şeffaf olmadığını" belirterek açıkladı. Vaishnaw, kast sistemine ilişkin verilerin "ülkenin sosyal dokusunu zedelemeyecek şekilde" toplanması için genel nüfus sayımına dahil edilmesi gerektiğini savundu.

Hindistan'da Kast Sistemi: Tarihi Bir Bakış

Hindistan'da binlerce yıldır devam eden kast sistemi, toplumu temelde dört ana sınıfa ayırıyor:

  • Brahminler: Din adamları
  • Kşatriyalar: Askerler ve yöneticiler
  • Vaisyalar: Tüccarlar
  • Sudralar: Hizmetçiler ve köylüler

Bu dört kastın dışında, toplumun en alt sınıfı olarak görülen Dalitler de bulunuyor. Kast sistemi, Hindistan toplumunda hala etkisini sürdürmekte ve sosyal, ekonomik ve politik hayatta önemli bir rol oynamaktadır.

Nüfus Sayımı Ne Zaman Yapılacak?

Ülkede en son genel nüfus sayımı 2011'de yapılmıştı. Kovid-19 salgını nedeniyle 2021'de yapılamayan nüfus sayımı, belirsiz bir tarihe ertelenmişti. Yeni kararla birlikte, ertelenen nüfus sayımının ne zaman yapılacağı ve kast sistemi verilerinin nasıl toplanacağı merak konusu.

Hindistan hükümetinin bu kararı, ülkede kast sistemiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Kast sistemine ilişkin verilerin toplanması, sistemin daha iyi anlaşılmasına ve sosyal adaletin sağlanmasına katkıda bulunabilir. Ancak, verilerin toplanma şekli ve nasıl kullanılacağı konusunda endişeler de mevcut. Bu süreçte şeffaflık ve hassasiyetin korunması, toplumun farklı kesimlerinin güvenini kazanmak açısından büyük önem taşıyor.