İsrail İran'a Tek Başına mı Saldıracak? Kritik İddialar!
Gündem

İsrail İran'a Tek Başına mı Saldıracak? Kritik İddialar!


21 April 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 24 May 2025

İran'ın nükleer programı konusundaki karar süreci yaklaşırken, ABD ve İsrail arasında önemli görüş ayrılıkları yaşanıyor. Peki, bu durum Orta Doğu'daki dengeleri nasıl etkileyecek? İsrail, İran'a tek başına bir askeri operasyon düzenleyebilir mi? İşte perde arkası...

Paris'teki Gizli Görüşme ve Hayal Kırıklığı

Jerusalem Post'un haberine göre, Mossad Başkanı David Barnea ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff ile Paris'te gizli bir toplantı gerçekleştirdi. Ancak İsrail tarafı, bu görüşmeden beklenen sonucu alamadı. İsrail heyeti, Trump ve Witkoff'un İran'ın balistik füze kapasitesi ve nükleer programına dair teknik detayları yeterince ciddiye almadığını düşünüyor.

New York Times'ın iddiasına göre, Başkan Trump, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere yönelik askeri müdahale planını bizzat engelledi. Trump, Netanyahu'nun sert tutumuna karşılık diplomasi ve müzakere yolunu tercih etti. Ancak Netanyahu, İran'ı ülkesinin varlığına yönelik en büyük tehdit olarak görmeye devam ediyor.

İsrail Tek Başına Harekete Geçebilir mi?

İsrailli siyasi uzman Yoav Stern, Sky News Arabia'ya yaptığı açıklamada, taraflar arasında ciddi bir görüş ayrılığı olduğunu vurguladı. Stern, "Trump, Netanyahu'dan sadakat bekliyor. İsrail ise ABD'nin askeri varlığını İran'a baskı için kullanacağını varsaydı. Ancak Washington bunu müzakere için kullandı" dedi.

İsrail'in İran'a yönelik söylemleri sertleşse de, uzmanlar Tel Aviv'in ABD desteği olmadan bir saldırı düzenleme ihtimalini düşük buluyor. Stern'e göre, İran'ın nükleer altyapısı geniş bir alana yayıldığı için, bağımsız bir saldırı operasyonel olarak neredeyse imkansız. Basında İsrail'in İran'ın iç bölgelerine özel birlikler göndermeyi planladığı yönünde haberler yer alsa da, Stern bu iddialara temkinli yaklaşıyor: "En büyük engel, ABD'nin tek taraflı bir operasyona net şekilde karşı çıkması."

Stern, İsrail'in doğrudan bir savaş başlatacak ne kapasiteye ne de niyete sahip olduğunu belirterek, Netanyahu'nun dolaylı yolları tercih ettiğini, bu yolların suikastlar, siber saldırılar ve diplomatik baskı gibi yöntemleri içerdiğini ifade etti.

"Boş Mermi" Stratejisi mi?

Stern'e göre, Tel Aviv'in sert söylemleri gerçek bir saldırıya değil, siyasi baskıya hizmet ediyor. "İran'ın nükleer tesisleri dağınık ve korunaklı. İsrail'in askeri hazırlığı, daha çok müzakere gücünü artırmaya yönelik. Bu bir saldırı değil, pazarlık stratejisi" ifadelerini kullandı.

Washington'ın yeni bir nükleer anlaşmaya varması halinde, Stern'e göre İsrail bunu kendi başarısı gibi sunmaya çalışabilir. Ancak bu süreçte Tel Aviv'in, denetim altında kalan sivil bir nükleer programa razı gelmesi gerekecek.

Netanyahu ve Trump arasındaki ayrılık derinleşirken, İsrail'in somut bir askeri adım atma ihtimali uzmanlara göre oldukça düşük. Bu durum, Stern'in tabiriyle "boş bir tehditten" ibaret olabilir. İsrail'in asıl amacı, İran'ı müzakere masasına çekmek ve nükleer programını kontrol altında tutmak.