UMass Amherst'ten bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada toksik metal kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Bu durum, tarım alanlarını tehdit ederken, özellikle çocuklarımızın sağlığı için büyük bir risk oluşturuyor. Peki, bu tehlikeye karşı neler yapılmalı?

Toksik Metal Koridoru: Türkiye Risk Altında

Araştırma, Güneydoğu Asya'dan Güneybatı Avrupa'ya uzanan bir "ağır metalce zenginleşmiş koridor" tespit etti. Bu bölge, doğal ve insan kaynaklı faktörler nedeniyle toprakta toksik metal birikimlerinin yoğun olduğu bir coğrafyayı kapsıyor. Arsenik, kurşun, kadmiyum gibi zehirli metallerin yüksek oranda bulunması, hem tarımsal üretimi hem de insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.

Bu koridorun Türkiye'yi de kapsaması, ülkemizdeki toprakların ve dolayısıyla gıda güvenliğimizin büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Bu durumun uzun vadeli etkileri ise oldukça endişe verici.

• Gıda güvenliği açığı
• İçme suyu kalitesinde düşüş
• Biyolojik çeşitlilik kaybı
• Halk sağlığı sorunları

Çocuklar Neden Daha Fazla Risk Altında?

Çocuklar, toksik metallere maruz kalma konusunda yetişkinlere göre daha hassas. Bunun nedeni, vücutlarının henüz tam olarak gelişmemiş olması ve bağışıklık sistemlerinin daha zayıf olması. Ayrıca, çocukların beslenme alışkanlıkları ve toprakla daha fazla temas halinde olmaları da riski artıran faktörler arasında yer alıyor.

Örneğin, demir eksikliği olan çocuklarda kurşun emilimi daha fazla oluyor. Kurşun ise çocukların zeka gelişimine zarar veren en önemli toksik maddelerden biri. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, çocuklarda kan kurşun düzeyinin güvenli bir eşik değeri bulunmuyor. En düşük düzeyde maruziyet bile bilişsel gelişimi olumsuz etkiliyor.

UNICEF'in 2020 raporuna göre, dünya genelinde 800 milyon çocuk kurşun zehirlenmesine maruz kalıyor ve bu çocukların beyin gelişimleri geri döndürülemez şekilde zarar görüyor.

Çözüm Ne? Toprak Sağlığını İyileştirmek ve Barışı Korumak

Bu tehlikeden korunmak için acil ve kapsamlı önlemler alınması gerekiyor. İşte yapılması gerekenlerden bazıları:

• Madencilik faaliyetleri yeniden düzenlenmeli: Halkın yararını gözetmeyen, doğayı tahrip eden madencilik faaliyetlerine son verilmeli.
• Toprak sağlığı iyileştirilmeli: Organik madde içeriğini artıran tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalı.
• Barış korunmalı: Savaşların ve çatışmaların toprakları yaşanamaz hale getirdiği unutulmamalı, barışın önemi vurgulanmalı.

Unutmayalım ki, sağlıklı bir toprak olmadan bir toplumun varlığını sürdürmesi mümkün değil. Toksik metalleri sadece bir çevre sorunu olarak değil, aynı zamanda bir adalet, halk sağlığı ve gelecek kuşakların yaşam hakkı meselesi olarak ele almalıyız.

Türkiye'de 23 milyon çocuk yaşıyor. Onların sağlığını korumak, toprağımızı ve suyumuzu temiz tutmak, barış içinde bir toplumsal yaşamı inşa etmek hepimizin sorumluluğu. Bu sorumluluğu yerine getirmek için hep birlikte mücadele etmeliyiz.